| Geçen sene ne dediysem onu söyle. | Open Subtitles | فقط اخبرنى بما قلتة لك العام الماضى |
| - Ne dediysem o. - Şey, Lisa... | Open Subtitles | أعنى ما قلتة ... " حسناً , "ليزا |
| Karınca dediysem, aslında dev karıncalarla boğuşuyorum. | Open Subtitles | عندما أقول قلقاً بسيطاً ، فأنا أقصد به فى الواقع ارتياباً كبيراً و رعباً شديداً |
| Reklam dediysem, süpermarketlerin el ilanları falan... | Open Subtitles | عندما أقول اعلانات فانني أقصد كمنشورات السوبرماركت |
| Ne dediysem onu yap. Bana hemen helikopteri bul. | Open Subtitles | أريدك أن تفعل ما أمرتك به أحضر تلك المروحية الآن, إنتهى |
| Şu küstaha bak sen! Ne dediysem onu yap. | Open Subtitles | أيها البغيض الصغير، افعل كما أمرتك |
| Sakar dediysem, abarttığımı sanmayın sakın. | Open Subtitles | وعندما أقول أنني خرقاء فانا لا أبالغ اتمتع بسمعة جيدة منها |
| - Ne dediysem o. - Şey, Lisa... | Open Subtitles | أعنى ما قلتة ... " حسناً , "ليزا |
| Plan değişti dediysem plan değişti demektir. | Open Subtitles | عندما أقول أن الخطة غيّرت. فيعني أنها غيّرت |
| Duvarın üstünden geçeceksin dediysem, öyle yapacaksın. Başına buyruk olma. | Open Subtitles | هيه عندما أقول لك من فوق الجدار يعني من فوق الجدار لا تتذاكى |
| İki kez oldu dediysem iki kez olmuştur. | Open Subtitles | عندما أقول أنها قد حدثت مرتين فلأنها قد حدثت مرتين |
| O şeytan kadınla olan... suç ortaklığımı asla inkâr etmiyorum... fakat artık bitti dediysem, bana inanın. | Open Subtitles | لاأنكرولولحظة.. تواطؤي مع تلك المرأة الشريرة ولكن عليكم أن تصدقوني عندما أقول أن هذا انتهى |
| Ne dediysem onu yap. | Open Subtitles | افعل ما أمرتك به |
| Başka seçeneğimiz yok, dediysem bir sebebi vardır. | Open Subtitles | وعندما أقول أن ليس لدي خيار فأعلم أنني أقصد ذلك |
| Ben çalkala dediysem çalkalayacaksın, çalkala! | Open Subtitles | سوف تتمضمضين وعندما أقول مضمضة , تتمضمين |