İşte ön kapı. Bir defasında bu parmağım bu kapıda kırıldı. | Open Subtitles | هذا هو الباب الأمامي وفي مرّة كسرت أصبعي هذا بهذا الباب |
Bir defasında bana söylediğin gibi yetkiyi bana vermesinin bir sebebi vardı. | Open Subtitles | و كأنّكَ أنتَ من أخبرتَني ذاتَ مرّة أنّها حمّلتني المسئوليّة لسببٍ ما |
Bir defasında karanlık bir sokakta bir seri katille karşılaştı ve bana söylemedi. | Open Subtitles | قامت مره بلقاء قاتل متسلسل في زقاق مظلم و لم تخبرني بذلك أبدا |
Kullanıcılar, günde ortalama 1.5 kez siteyi ziyaret ediyor ve her defasında ortalama 35 dakika kalıyor, ve her ziyarette 50 sayfaya bakıyorlar. | TED | الذين يقضون ويزورون ما معدله مره ونصف يومياً ، يقضون ما معدله 35 دقيقة في الزيارة الواحدة، وينظرون في خمسين صفحة كل زيارة. |
Bir meslektaşım bir defasında şunu söyledi, "Bana çocukları sevmem için para vermiyorlar. | TED | زميل قال لي في مرة من المرات "لا يدفعون لي كي أحب الطلاب |
Buna ilişki kurma deniyor, her defasında bir blok olacak şekilde | TED | تسمى بناء العلاقات، وتعني حرفيًا مربع سكني واحد في كل مرة. |
Bir defasında türlü yiyordum. Ve içinde bir eşekarısı gördüm. | Open Subtitles | مرةً كنت آكل طبق الفاصولية فرأيت زنبور يعوم فيه |
Bu adam her defasında Grinch`in kalbinden çıkıyor, | Open Subtitles | الذي يَتدفّقُ خارجا كُلَّ مَرَّةٍ ينمو فيها قلب اله الحب |
Ben buna her seferinde inanıyorum ve her defasında göğsüme hançer saplanıyor. | Open Subtitles | خُدعت بذلك في كلّ مرّة وانتهيت إلى خنجر في صدري جزاءً لمتاعبي. |
Bir defasında yolcu aracı eğitmiştim ama asla kalkamadı. | Open Subtitles | أنا تدرّبت لمهمّة مكوك ذات مرّة ولكن لم يتح لي فرصة الذهاب أبداً |
Annem bir defasında bana doğduğumda ağlamadığımı söylemişti. | Open Subtitles | أخبرتني والدتي ذات مرّة بأنّي لم أبكِ حين ولادتي. |
İlk defasında, Çocukları alacağım. gitmeleri önemli. | Open Subtitles | سأتحمل مسؤولية الأبناء لأول مرّة لي لذلك فمن المهم أن تزول الأحزان |
-Her defasında, içsel dünyama inmemi söylediklerinde, ya da ormanda yürüyen boynuzlu atı falan hayal etmemi istediklerinde, benim düşündüğüm tek şey Vegas'ta çatı katından gördüğüm Hard Rock Otel'in görüntüsü. | Open Subtitles | في كل مرّة يسألونني عن أمور تصوّرية مثل الروح الداخلية أو تواجدي في غابة على ظهر وحيد قرنٍ خرافيّ أو هراءٍ كهذا |
Bir defasında adli tabipte çalışan bir memur için bir davaya bakmıştım. | Open Subtitles | استلمتُ قضيّةً مرّة لكاتبٍ في مكتب القاضي. |
Bir defasında oradan tarak almıştım. | Open Subtitles | إذا لم أكن مُخطاً لقد إشتريت مره مشطا من هناك |
Bir defasında paranormal olaylardaki tek kesin şeyin belirsizlik olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | ..لقد سمعتك مره تقولين ان الحقيقه الوحيده عند التعامل مع القدرات والاحداث التى تفوق مستوى البشر انه لا يوجد شىء مؤكد |
Bir defasında sahil turu oldu. Ama Barcelona inanılmaz bir yer! | Open Subtitles | لقد ذهبت تجاه الشاطئ مره وبقيت في برشلونه معظم الوقت |
Bir haftadır aynı hikayeyi anlatıyorsun, ama her defasında değişiyor. | Open Subtitles | انت تظل تروى هذه القصه منذ اسبوع و فى كل مره تتغير القصه |
Bir defasında denizaltı torpido kapaklarını keşfetmem emredildi. | Open Subtitles | و فى أحدى المرات تلقيت أوامر بجمع معلومات حول منصات إطلاق الطوربيد |
Bunu art arda 50 defa yaptı. Her defasında aynı etkiyi gözlemledi. | TED | وقد فعل هذا 50 مرة على التوالي، وكان دائمًا يلاحظ نفس التأثير. |
Yalnızca bir defasında eğlenmiştim. | Open Subtitles | لقد كان هناك مرةً واحدة إستمتعت بها حقاً. |
Her defasında kendini daha kötü hissedeceksin. | Open Subtitles | وأنت سَتَبْدو أسوأ كُلَّ مَرَّةٍ تَستفيدُ مِنْه. |
Son defasında polisi çağıran oydu. | Open Subtitles | كانت هي من اتصل بالشرطة في المرّة الأخيرة |
ve her defasında daha önce yüzlerce kez farklı varyasyonlarını duymuş olduğum hikâyeyi anlattılar. | TED | تشاركوا القصة نفسها مراراً وتكراراً الشيء الذي تكرر علي مرات عديدة |