Onu bulunca sonsuza dek mutlu mesut yaşayacağınızı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | وهل تعتقد لأنّك وجدتها أنّكما ستعيشان في سعادة أبديّة؟ |
Birlikte kaçıp sonsuza dek mutlu mesut yaşıyorlar. | Open Subtitles | انتهى الفليم بهروبهما معاً، وعاشا في سعادة إلى الأبد؟ |
Çünkü canavarlar sonsuza dek mutlu mesut yaşamaz. | Open Subtitles | لأنّه لا يتسنّى للوحوش العيش في سعادة أبديّة |
Bence evlenip sonsuza dek mutlu mesut yaşayacaklar. | Open Subtitles | أعتقد بأنهما سيتزوجان، ومن ثمّ يعيشان في سعادة أبدية. |
Ve sonra Callie and Decca ters dönmüş ağacın içinden geçmişler, ve sonsuza dek mutlu mesut olarak yaşamışlar. | Open Subtitles | وهكذا ذهب كالي وديكا في شجرة رأسا على عقب، وأنهم جميعا يعيشون في سعادة دائمة. |
Bütün iyi hikâyeler "bir varmış bir yokmuş"la başlar ve "sonsuza dek mutlu mesut yaşadılar"la biter. | Open Subtitles | كلّ القصص الجميلة تبدأ بعبارة "كان يا مكان"، وتنتهي بعبارة "في سعادة أبديّة." |
Beraber kaçıp sonsuza dek mutlu mesut yaşayacağımızı mı? | Open Subtitles | سنهرب معنا ونعيش في سعادة أبدية؟ |
Bir pazar aksami yemeginde masada oturup sonsuza dek mutlu mesut yasayacaktiniz. | Open Subtitles | "جالسين حول طاولة العشاء يوم الأحد في سعادة لا تريم" |
Bir pazar aksami yemeginde masada oturup sonsuza dek mutlu mesut yasayacaktiniz. | Open Subtitles | "جالسين حول طاولة العشاء يوم الأحد في سعادة لا تريم" |
Bir pazar akşamı yemeğinde masada oturup sonsuza dek mutlu mesut yaşayacaktınız. | Open Subtitles | "جالسين حول طاولة العشاء يوم الأحد في سعادة لا تريم" |
Bir pazar akşamı yemeğinde masada oturup sonsuza dek mutlu mesut yaşayacaktınız. Hayır. | Open Subtitles | "جالسين حول طاولة العشاء يوم الأحد في سعادة لا تريم" |
Sonsuza dek mutlu mesut yaşayacak mıyız peki? | Open Subtitles | هل سنعيش في سعادة للأبد ؟ |
Sonra seninle evleneceğiz ve sonsuza dek mutlu mesut yaşayacağız. | Open Subtitles | ومن ثم نتزوج ونعيش في سعادة أبدية! |
Sonsuza dek mutlu mesut yaşayacak mıyız peki? | Open Subtitles | عشنا في سعادة دائمة؟ |
Adam ahirette Amara ile sonsuza dek mutlu mesut yaşayabilmek için öteki tarafı yok etmeye takıntılı bir hâlde. | Open Subtitles | إنّه مهووس تمامًل بتدمير الجانب الآخر لكيّ يمكنه هو و(أمارا)... أن يعيشا في سعادة أبديّة في الحياة الأخرى العظيمة. |
Böylece prenses sonsuza dek mutlu mesut yaşayacaktı. | Open Subtitles | حتى تعيش في سعادة دائمة |