İç karartıcı dekor, baştan savma servis ve sadece açlığınızı gideren bir aşçılık. | Open Subtitles | الديكور الكئيب، خدمة مملة، ومطبخ وحيد بشكل هامشي مفضّل للجَوْع. |
Babam malikaneyi tekrar inşa ederken, her şeyi eskisi gibi yapmaya çalıştı ama ben dekor ile ilgili bazı radikal kararlar almayı düşünüyorum. | Open Subtitles | أبي أهتم بدقة المعالم التاريخيه عندما أعاد بناء القصر ولكني فكرت في أخذ بعض الحريه مع الديكور |
Bütün o ışıklar, dekor ve figüranlar olmadan yani. | Open Subtitles | أقصد بدون كل الاضواء و الديكور و ,مثل ,دعم الناس |
Şimdi ne diyeceğini biliyorum. Bu Mısırlı dekor gerçekten çok pejmürde. | Open Subtitles | ،الآن، أعلم ما الذي ستقوله هذا ديكور مصري مريع وقديم |
O dekor değil. | Open Subtitles | . أنها ليست ديكور. |
İlginç bir dekor. | Open Subtitles | زخرفة مثيرة للإهتمام |
Artık mini balkabaklarının sadece dekor amaçlı olduklarını biliyorsun. | Open Subtitles | أجل الآن أنت تعلم القرع الصغير للزينة فقط |
tutuyorlar-- tipki eski sarap siseleri gibi, dekor amacli | TED | يحتفظون بها، تماما مثل زجاجات النبيذ القديمة، تستخدم كديكور |
Bizim evimize de gelirsen dekor konusunda konuşabiliriz. | Open Subtitles | يجب عليكِ أن تأتي لمنزلنا، ويمكننا التكلم عن الديكور. |
- Yok öyle bir şey. - Olay sadece dekor değil. | Open Subtitles | .هذا غير صحيح - .الأمر ليس فقط متوقف عند الديكور - |
Orada da aynı oyun masaları, aynı kumar makineleri, aynı dekor var. | Open Subtitles | رغم أنّ فيهما نفس طاولات اللعب، ونفس ماكينات القمار ونفس الديكور. |
Abim de burada olacak o dekor konuşulacak biri değil. | Open Subtitles | أخي سينضم لنا أيضاً، وليس من النوع الذي يتحدث عن الديكور |
Dolayısıyla, en modern dekor pazarlarında bile yerini alabilecek, ihraç edilebilecek ve yerel pazarımıza da hizmet edecek toplu üretim boyutlarına yakın tamamen yeni bir saha geliştirdim. | TED | لذا وضعتُ مجموعة واسعة النطاق حول كتلة المنتوجات التي عادة يكون دخلها أعلى بكثير في سوق الديكور والتي يمكن تصديرها ويمكنها خدمة سوقنا المحلي |
dekor tamamen mahvoldu ve personel öfkeli. | Open Subtitles | إن الديكور يتمزق والموظفون أفظاظ |
Güzel dekor. | Open Subtitles | ياله من ديكور جميل |
Bak, işte dekor oldu. | Open Subtitles | هناك , إنه ديكور |
Geleneksel maskulen dekor. | Open Subtitles | ديكور ذكوري تقليدي. |
Bir asker için normal bir dekor. | Open Subtitles | إنّه ديكور عادي لجُندي. |
- ELLE dekor'da okumuştum. | Open Subtitles | . (قرأته فى مجلة (ديكور إيل |
Belki de seni kalıcı bir dekor yapabilirim. | Open Subtitles | ربما بإمكاني جعلك زخرفة دائمة |
Doğada hiçbir şey sadece dekor olsun diye var olmaz. | Open Subtitles | الطبيعة ليست موجودة حولنا فقط للزينة. |
Kısacası, biz 5 yıldızlı bir restoranız ve dekor için geleceği parlak yerel sanatçıların eserlerini gösteriyoruz. | Open Subtitles | حسناً،بإختصار نحن مطعم خمسة نجوم و نحن نعرض أعمال الفنانين المحليين الواعدين كديكور للمكان |
Gerçi sadece dekor amaçlı bulunduruyorum. | Open Subtitles | لكنّها هنا للتزيين فقط. |