Hope Percy ve Walter Delacroix'un uğradığı vahşi cinayetin üzerinden altı yıl geçti. | Open Subtitles | مرت 6 سنوات على تلك الجرائم البشعة لمقتل هوب بيرسى ووالتر ديلاكروا |
Bu adam Walter Delacroix'u kafasının arkasından iki el vurdu. | Open Subtitles | لقد أطلق ذلك الرجل رصاصتين عل مؤخرة عنق ديلاكروا |
Bay Delacroix, benimle konuşmak isteyeceğinizi düşünmemiştim. | Open Subtitles | سيد ديلاكروا.. لم أعتقد أنك تحتاج أن تحدثنى |
Bay Delacroix bu dünyayı kalbimde nefretle terk etmek istemiyorum. | Open Subtitles | سيد ديلاكروا لا أريد أن أغادر الدنيا وهناك أى حقد فى قلبى |
Maureen Delacroix güzelliği yüzlerce kâlbi kırmıştır ve hâlâ yerçekimine meydan okuyor. | Open Subtitles | مورين ديلاكروا الوجه، الذي كسر ألف قلب وذلك الحضن الذي لا يزال يتحدى الجاذبية |
Maureen Delacroix güzelliği yüzlerce kâlbi kırmıştır ve hâlâ yerçekimine meydan okuyor. | Open Subtitles | مورين ديلاكروا الوجه، الذي كسر ألف قلب وذلك الحضن الذي لا يزال يتحدى الجاذبية |
Hani, güya Arthur Delacroix'i yirmi yıl önce öldürdüğün yer. | Open Subtitles | حيث من المُفترض أنك قُمت بقتل أرثر ديلاكروا منذ عشرين عاماً |
Edgar'la vadiye gidip Arthur Delacroix'in babasıyla konuşacağız. | Open Subtitles | إيدجار وأنا سنتجه إلى الوادى للقاء والد أرثر ديلاكروا |
Arthur'a gelirsek, Bay Delacroix bize onunla ilgili bilgi vermenizi, birkaç kişinin ismini söylemenizi umuyorduk. | Open Subtitles | بشأن أرثر ، سيد ديلاكروا كُنا نأمل لو أنك قادراً على إعطائنا بعض الخلفيات عن ولدك ، رُبما بعض الأسماء |
- Bay Delacroix, planlarda değişiklik oldu. | Open Subtitles | ـ أرثر ـ حسناً ، سيد ديلاكروا ، تغيير فى الخطط |
Haydi, Bay Delacroix. Sizi buradan götürelim, olur mu? Haydi. | Open Subtitles | هيا ، سيد ديلاكروا ، هيا لنذهب من هُنا حسناً ؟ |
Bay Delacroix, evinize geldiğimizde bize oğlunuzu öldürdüğünüzü söylediniz. | Open Subtitles | سيد ديلاكروا ، عندما أتينا إلى منزلك قد أخبرتنا أنك قتلت إبنك |
- Bunu sık yapar mıydınız, Bay Delacroix? - Ne? | Open Subtitles | ـ نعم ـ هل فعلت ذلك كثيراً ، سيد ديلاكروا ؟ |
Tepeye kendiniz mi çıkardınız, Bay Delacroix? | Open Subtitles | وهل حملته إلى أعلى التل بمفردك ، سيد ديلاكروا ؟ |
Sheila Delacroix'e, babasının kardeşini öldürdüğünü itiraf ettiğini söylemeye. | Open Subtitles | سأخبر شيلا ديلاكروا بأن أبيها قد إعترف بقتل إبنه |
Bayan Delacroix, babanız olayları ayrıntısıyla anlattı. | Open Subtitles | سيدة ديلاكروا ، قام أبيكِ بوصف الأحداث بالتفصيل |
Bu resmi biri çekmiş, Arthur Delacroix'nin babası da seni görür görmez ismini bildi. | Open Subtitles | شخص ما قد إلتقط هذه الصورة ووالد أرثر ديلاكروا عرف إسمك عندما رأى وجهك |
Hepinizin bildiği üzere, John Stokes bundan böyle Arthur Delacroix cinayetinin, Laurel Canyon'daki kemik davasının baş zanlısı. | Open Subtitles | كما تعلمون ، جون ستوكس الآن يُعد المُشتبه به الأول فى جريمة قتل أرثر ديلاكروا قضية عظام تل لوريل |
Jesper. Delacroix davasıyla ilgili göstermesi gereken bir şey varmış. | Open Subtitles | جيسبر ، يقول أنه لديه شئ ليقوم بعرضه لنا بشأن ديلاكروا |
- O çocuk Arthur Delacroix'ti. - Öldürülen çocuk mu? | Open Subtitles | ـ لقد كان هذا الولد أرثر ديلاكروا ـ الولد المقتول ؟ |