Ancak David'den 2 yüzyıl önce Hititler demiri eritmenin ve işlemenin sırrını buldular, ve bu yetenek yavaşça yayıldı. | TED | ولكن قبل قرنين من داوود كان الحيثيون قد اكتشفوا سر صهر ومعالجة الحديد وشيئا فشيئا، انتشرت تلك المهارة |
Çünkü demir, evrendeki en bağlı çekirdeklere sahip. demiri yakarak enerji üretmek mümkün değil. | TED | لأن الحديد هو النواة الأكثر ارتباطًا في الكون، مما يعني أنه لا يمكننا استخراج الطاقة بحرق الحديد. |
iki parça demiri bir araya getir haç yap. ve bir çocuk gibi oyun oyna, ben... | Open Subtitles | كل ما تفعله هو ان تضع قطعتين من الحديد كأنك طفل تلهو بجوار الطائرة |
Tamam, sağındaki şu yara betonarme demiri sonucu oluşan yarayla, T6 enlemesine aynı hizada değil. | Open Subtitles | الجرح الموجود بالنتوء المستعرض الأيمن لا يتراصف مع بقيّة الجروح الناتجة من السقوط على حديد التسليح |
Ateşi kesmeyin. demiri kızgın tutun. | Open Subtitles | .استمروا في إطلاق النار .سخنوا الحديد إلي أعلي درجة |
Sonra demiri dağların altında aramaya başladık. Ama Nago buna izin vermiyordu. | Open Subtitles | عندها حاولنا استخراج الحديد من تحت الجبل ولكن ناقوو لم يكن مسرورا بذلك |
Pekala, uh,ağırlık kaldırıyordum , demiri pompalıyordum,bilirsin... olması gereken gibi-- sigara yapıyorduk. | Open Subtitles | ، حسنا انت تعرف ، رفع الحديد او فى الطريق العادى ، تجاره السجائر |
Öte yandan demiri tavında dövmek gerek. | Open Subtitles | من الناحية الأخرى قد يكون من الأفضل أن نضرب الحديد وهو حامٍ |
Su güçtür. Dünyayı yıkar, ateşi söndürür hatta demiri bile parçalar. | Open Subtitles | الماء قوي، يمكنه أن يجرف الأرض وإطفاء النار وحتى يمكنه تحطيم الحديد |
4 numaralı demiri, 9 numaralı tahtayla değiştirdim. | Open Subtitles | عجباً، عجباً على أية حال، أنا بدلت مضربي الحديد مقاس 4 بمقاس 9 من الخشب |
Bak, eğer yetersiz inşaat demiri kullandıysanız veya kazıkları yeterince derine sokmadıysanız, ne yaptığınızı bulacağız, ve sizi bunun için çiviliyeceğiz. | Open Subtitles | اسمع، إما أنك قد غششت في الحديد المسلح أو أنك لم تدخل البواسير بالعمق الكافي سوف نكتشف ما قمت به وسنواجهك به |
Şimdi şu demiri düşür ve olabildiğince iskemleme yaklaştır. | Open Subtitles | الآن أخرج عود الحديد من النار وقربه من كرسيي قدر الإمكان |
Oraya vardığınızda demiri ateşte kızdırıp bunu yaparlar. | Open Subtitles | عندما تصل للمزرعة يضعوا الحديد على النار ويقوموا بتلك |
Akciğerlerinde her ne varsa demiri seviyor. Ona bağlanıyor ve ciğerlerini harap ediyor. | Open Subtitles | و ما يوجد برئتيها يحب الحديد فارتبط معه و بدأ يحدث ثقوباً |
Bu tırmık izlerindeki tırnak cilasını açıklar, ama oksitlenmiş demiri açıklamaz. | Open Subtitles | حسناً , هذا سيفير أثر طلاء الأظافر في الخدوش و لا يفسر أكسيد الحديد |
Vücut demiri yiyeceklerden emer. Ama işleyemez, ve ondan kurtulamaz. | Open Subtitles | الجسم يمتص الحديد من الطعام لكن لا يمكنه التعامل معه أو التخلص منه |
O demiri ciğerine sapladığımdaki bağlantıdan mı söz ediyorsun? | Open Subtitles | أتعني عندما غرزت قطعة حديد التسليح في كبدكِ؟ |
Ana kolon, inşaat demiri gibi kelimelere bak. | Open Subtitles | إبحثي عن أشياء مثل الإرتكاز، البراغي، حديد التسليح، أشياءٌ كهذه. |
demiri bırakın. | Open Subtitles | اسحب كبل المرساة |
Bak, bana köpeklerle saldırabilirsin ya da beni dağlama demiri ile yakabilirsin hatta bana bir müzikal bile dinletebilirsin. | Open Subtitles | الآن، أنظر، يمكنك مهاجمتي بالكلاب يمكنك أن تحرقني بالحديد حسناً، يمكنك إرغامي على الإستماع إلى مسرحية موسيقية |
- Demir atın! - demiri indirin! | Open Subtitles | إلق الهلب - اخفضوا سلسلة الهلب - |
Şuradaki demiri bana verebilir misin lütfen? | Open Subtitles | -أيمكنك أن تسلمني حديدة الإطار تلك رجاءً؟ |