Orada, bayanlar ve baylar, Thomas Jefferson'ın ellerinde gelişen Amerikan Demokrasisi var. | TED | هناك سيداتي وسادتي حيث تتطور الديمقراطية الأمريكية بيد توماس جيفرسون. |
Hükümetimiz devrilecekti ve iki yüz yıllık Amerikan Demokrasisi çökecekti. | Open Subtitles | حكومتنا كَانت سَتسقط وَقَرنيين مِنْ الديمقراطية الأمريكية كانت سَتُدمر |
Bölgenin Demokrasisi hakkında bir belgesel yapıyordu. | Open Subtitles | يصنع فيلم وثائقي عن الديمقراطية في المنطقة |
İşte bu sıçanlardır asıl, Amerikan Demokrasisi üzerindeki asalaklar. | Open Subtitles | هؤلاء الحقيرين هم العالة على الديمقراطية الأمريكية. |
Teoride dünyanın son büyük Demokrasisi biziz. | Open Subtitles | فنظرياً نحن نمثل آخر فرصة عظيمة للديمقراطية |
Böylece, Atina Demokrasisi hakkında konuşarak, arı kovanına çomak sokmuş oldu. | Open Subtitles | لذلك فقد كان يمثل طعنة للديمقراطية الأثينية فالقادة السياسيون يفتقرون إلى الفضيلة |
Amerikan Demokrasisi, senin yoldaki bir pürüzden yararlanma girişimine boyun eğmeyecek kadar güçlü. | Open Subtitles | الديمقراطية الأميركية أقوى من محاولتكم البائسة في استغلال مطب بسيط في الطريق |
Burada gündeme getirmek istediğim soru, ki bunun cevaplamamız gereken en önemli soru olduğunu düşünüyorum şudur: Eğer yeni "matbaa" İnternet ise O zaman İnternet Çağı'nın Demokrasisi nasıl olmalı? | TED | والسؤال الذي يطرح نفسه هنا وأعتقد أنه السؤال الأهم الذي يحتاج إلى إجابة السؤال هو: إذا كان الإنترنت الصحافة المطبوعة الجديدة فما هي الديمقراطية في عصر الإنترنت؟ |
Atina Demokrasisi, efendisiz yurttaşı esas alıyor ve emekçi yoksulları güçlendiriyordu. Liberal demokrasilerimiz ise Magna Carta geleneği üzerine inşa edildi. Magna Carta da sonuçta efendilere verilen bir imtiyazdı. | TED | بينما ركزت الديمقراطية الآثينية على المواطنين بدون الأسياد وتمكين الفقراء العاملين، تأسست ديمقراطياتنا الليبرالية على تقليد الماجنا كارتا، التي كانت ميثاق السادة بعد كل شيء. |
"Protesto Demokrasisi" diyerek demokratik eylem üzerindeki düşünüş şeklimizi zorluyorum. | TED | وعندما أقولُ "الديمقراطية الاحتجاجية"، فإنني أعترضُ على كيفية تفكيرنا حول العمل الديمقراطي. |
Amerika Demokrasisi kazandı. | Open Subtitles | حسنا قلب الديمقراطية الامريكية ينبض. |
- Bu eski tarz Atina Demokrasisi. | Open Subtitles | هذا طراز قديم الديمقراطية الأثينية |
İnanıyorum ki Afrikalı aktivistler, demokrasinin merkezine protestoyu koyarak ki buna "protesto Demokrasisi" diyorum, demokrasiyi yeniden tanımlıyorlar. | TED | وأعتقدُ أن النشطاء الأفارقة يعيدون تعريف الديمقراطية عن طريق وضع الاحتجاج في مركزها، وما أشيرُ إليه "الديموقراطية الاحتجاجية"، |
Yeltsin'in Demokrasisi ilk çökecek olan. | Open Subtitles | الديمقراطية علي وشك أن تسقط. |
Çin Halk Kurtuluşu, 3 Başkan Kumanda federasyonu, Çin KMT promosyon Demokrasisi | Open Subtitles | "رابطة الشعب الصيني للخلاص الوطني"، "المبادىء الثلاثة للإتحاد الشعبي الفيدرالي" "جمعية الكومينتانغ الصيني لتعزيز الديمقراطية"، "حزب المصلحة العامة الصيني"، "حزب جيو سان" |
Atina Demokrasisi. | Open Subtitles | الديمقراطية الأثينية |
Stalin'e öylece, "Şimdi de biz, Batı Demokrasisi'ne dair kendi yorumumuzu yazacağız ve siz de kayıt olup, bu sizin yorumunuz demelisiniz" diyemezdik. | Open Subtitles | بأنه الآن سنقوم بتدوين تفسيرنا للديمقراطية الغربية وأن عليك التوقيع بالموافقة والقول بأن "هذا هو تفسيرنا أيضًا، كان هذا مستحيلًا |
(Alkışlar) Fark ettim ki sanatıma devam ederek sokaktaki insanları toplumları üzerine kafa yormaya, geçmiş ve günümüz Demokrasisi hakkında düşünmeye teşvik edebilirim. | TED | (تصفيق) لذلك أدركت أنه من خلال أدائي، قد كنت قادرة على جعل الناس العاديين، يفكرون في مجتمعهم، بنظروا للماضي وايضاً للديمقراطية الحالية. |