"dengesiz bir" - Traduction Turc en Arabe

    • غير مستقر
        
    • غير مستقرة
        
    • غير متوازن
        
    • متقلب
        
    • الغير مستقر
        
    İnternet dedikoducusunu kaçırıp bodruma kapatan dengesiz bir eski erkek arkadaş... Open Subtitles صديق سابق غير مستقر قفل الانترنت ,امرأة ثرثارة في الطابق السفلي
    Bu yer kontrolden çıktı. dengesiz bir şey. Open Subtitles هذا المكان خارج عن السيطرة انه غير مستقر
    Ancak dengesiz bir oğlanın aşırı tepkisinden dolayı sorumlu tutulamaz. Open Subtitles و لكن لا يمكنها أن تتحمل المسؤولية عن ردة فعل لصبي غير مستقر عقلياً
    Siber silahlar doğası gereği tehlikelidirler, ama ek olarak, daha da dengesiz bir ortamdan ortaya çıkıyorlar. TED حتى الأسلحة الالكترونية هي خطيرة بطبيعتها ، لكن بالإضافة إلى ذلك، انها ناشئة في بيئة غير مستقرة أكثر من ذلك بكثير.
    Niye tutup da hepsini Edna gibi zavallı, dengesiz bir yaratığa verdi? Open Subtitles لم ترك المجموعة كلها لمسكينة غير مستقرة مثلها
    Şimdiyse dengesiz bir hâlde çünkü yumurtadan erken çıktı, ki bu da senin kabahatin. Open Subtitles والان هو غير متوازن لانه فقس مبكراً، وهذههي سهوتك.
    3.günde, Gardner karamsar ve dengesiz bir ruh haline büründü. TED في اليوم الثالث كان متقلب المزاج وغير متوازن.
    Yıldız parçasından Mavi Pozitif Enerjiyi çıkardığımızda, geriye oldukça dengesiz bir ürün kalıyor, Negatif Kırmızı Enerji. Open Subtitles عندما قمنا بتوليد الطاقة النووية الزرقاء من بواقى السهاب حصلنا ايضا على هذا الاشعاع الغير مستقر الطاقة النووية الحمراء
    - House! dengesiz bir hastanın koridorda dolaşmasına neden izin verdin? Open Subtitles لماذا تترك مريضاً غير مستقر يتجول بالممرات؟
    Bana zaten yolumuzun üstünde olan dengesiz bir gezegeni bulmamı sağladı. Open Subtitles إنها سمحت لي بإن أجد كوكبا غير مستقر الذي كان في طريقه لإنفجار على أية حال
    Sizi sürgün edilmiş ve dengesiz bir figür olarak göstereceği için hikayenin yayınlanmasını istemiyorsunuz. Open Subtitles لا تريد للقصة أنْ تُنشر والتي تُصــــوّرك منبـــــوذاً وشخص غير مستقر نفسياً.
    dengesiz bir üniversite öğrencisi Oval Ofis'e giriyor. Open Subtitles طالب كلية غير مستقر إقتحم المكتب البيضاوي
    Şu anda omurgası açıkta ve dengesiz bir durumda. Open Subtitles عموده الفقري غير مستقر بالكامل و مكشوف الآن
    dengesiz bir delisin Penguen ve insanlar gerçek yüzünü yakında görecek. Open Subtitles إنّك لشخص مجنون غير مستقر والناس سوف ترى ذلك
    Zambak bulvarında zihinsel dengesiz bir adamın raporları. Open Subtitles تقارير عن رجل غير مستقر عقليا في شارع ليلي.
    Ama dengesiz bir çevrede yaşadığını kanıtlaman gerekiyor. Open Subtitles لكن عليكِ ان تثبتي أنكِ تعيشين في بيئة غير مستقرة
    O patlamadan sonra, tüm bölge dengesiz bir hal aldı. Open Subtitles بعد تلك الإنفجارات المنطقة بكاملها غير مستقرة
    Dünyanın dengesiz bir bölgesinde Birleşik Devletler'in delegeliğini yapıyorum. Open Subtitles انا ممثل للولايات المتحدة فى منظقة غير مستقرة فى العالم.
    Aslında dünyanın sonunu iple çeken çünkü kendini Tanrı'nın seçtiğine, sen sevdiklerinle yanarken, cennete gideceğine inanan dengesiz bir dindar için çalıştığın işi mi? Open Subtitles عمل لمتعصب ديني غير متوازن الذي يبحث في الواقع إلى الأمام إلى نهاية العالم، لأنه تحت الاعتقاد الخاطئ انه هو واحد من الله المختار
    dengesiz bir karışım zehirli gaz üretebilir. Open Subtitles مزيج غير متوازن قد يشكل غاز مميت
    O yaşta herkes dengesiz bir ruh halindedir. Open Subtitles الجميع يكون متقلب المزاج بهذا العمر.
    O yaşta herkes dengesiz bir ruh halindedir. Open Subtitles الجميع يكون متقلب المزاج بهذا العمر.
    Dünyaya dönmeye çalışırken dengesiz bir solucan deliğinin içinde öldüklerini düşündük. Open Subtitles لقد ظننا أن غالبيتهم قد ماتوا في الممر الدودي الغير مستقر أثناء محاولتهم العودة الى الأرض

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus