Buradaki insanlar Michigan'daki bir mahkumdan konuşuyorlar DNA denilen bir şey sayesinde salıverilmiş. | Open Subtitles | الناس تتكلم عن سجين في ميشيغان تم اطلاقه بسبب حاجه تدعى الحمض النووي |
Ve konum hücreleri bu tip bir yol entegrasyonu girdisini kılavuz hücresi denilen bir çeşit hücreden alırlar. | TED | والخلايا المكانية تحصل كذلك على هذا النوع من المدخلات من نوع من الخلايا تدعى خلايا شبكية. |
Oradayken, "İç Çember" denilen bir gruba katılmak istedim. | TED | عند وصولي هناك، دُعيت للانضمام إلى مجموعة تُدعى الحلقة الداخلية. |
Kocan korsanların elinde olduğuna inandığımız, 41 Trust denilen bir organizasyondan, araştırması için bir bağış almıştı. | Open Subtitles | تلقى زوجك منحة بحثية من منظمة تُدعى تراست 41 الذى نعتقد انها واجهة للقراصنة |
"Böğür kayışı" veya "atlatma kayışı" denilen bir kemer, hayvanın genital bölgesine sıkıştırılıyor. | Open Subtitles | يتم تأمين حزام يسمى حزام الطرح، حول جسم الحيوان فوق منطقة الأعضاء التناسلية. |
Bu sicim teorisi denilen bir yaklaşıma dayanıyor ve işte tam da burada çoklu evren fikri devreye girecek. | TED | يبنى على نهج يسمى نظرية الأوتار وهناك حيث ستبرز فكرة الأكوان المتعددة في القصة |
Bir Lucy türüdür ve benim araştırma takımım tarafından bulundu Aralık 2000'de Dikika denilen bir alanda. | TED | تلك أنواع لوسي، وقد عثر عليها فريقي البحثي في ديسمبر عام 2000 في منطقة تسمى ديكيكا. |
Bu bilgisayarın çalışmasını sağlayan şey stereographic projeksiyon denilen bir şey. | TED | والفكرة الرئيسية عن هذا الكمبيوتر وعمله هو ما يدعى الإسقاط المجسمي |
Böylece yeni nesil bir ifadeler topluluğumuz olur. Biz de buna 'uygunluk fonksiyonu' denilen bir işlem kullanarak seçilim uygularız. | TED | الآن بما أنه لدينا جيل جديد من المقاطع الموسيقية، يمكننا تطبيق تحديدٍ باستخدام عملية تدعى دالة الملاءمة. |
Nasıl olacağını anlatayım. CERN'de, Cenevre İsviçre'de, Büyük Hadron Çarpıştırıcısı denilen bir makina inşa ediliyor. | TED | و إليكم كيف يتم ذلك. في سيرن، جنيف، سويسرا، آلة يتم بناؤها الآن تدعى مصادم الهايدرونات العملاق. |
- General Lee, General Grant'a Virginia'da Appomattox Courthouse denilen bir yerde teslim oldu! | Open Subtitles | استسلم جنرال لي للجنرال غرانت في فرجينيا في مكان تدعى دار القضاء ابوماتوكس |
Soweto'daki öğrenciler ayaklanmış... Siyah bilinçliliği denilen bir şeylerden bahsediyorlarmış. | Open Subtitles | أطفال مدرسة في سويتو معتصمين بدعوة تشجيعية من حركة ما تدعى الوعي الأسود |
Isabella ilçesinin Little Boston denilen bir köyünden geliyorum. | Open Subtitles | انا من مدينه تدعى ليتل بوسطن فى مقاطعة ايزابيلا |
Oradan çıkmalısınız. Duvarlar ve kasa hecatolite denilen bir mineralden yapılmış. | Open Subtitles | اسمع, يجب أن تخرجوا من هناك حوائط الخزانة مصنوعه من ماده تُدعى الهيكاتولايت |
Crowley Corners denilen bir yerdeki bir mısır tarlasında. | Open Subtitles | إنه يشبه حقل الذرة بشكلٍ أكبر. في بعض الأماكن التي تُدعى "زوايا كراولي" |
Adamlarıyla birlikte yaptıkları her soygunda kasayı "kilit maniplasyonu" denilen bir yöntemle açmışlar. | Open Subtitles | في كلّ واحدة من المُهمّات التي نفذها هُو وطاقمه، تمّ فتح خزنة باستخدام تقنية تُدعى "التلاعب بالقفل". |
"Ejderhanın dişi" denilen bir terörist gurubu izliyoruz. | Open Subtitles | نقوم بتعقب محموعة إرهابية تُدعى " سن التنين " نعم |
Bazilar membran denilen bir yüzey, koklea uzunluğunu yönetir. | TED | يوجد سطح يسمى الغشاء القاعدي ممتد على طول القوقعة. |
Üstkurmaca denilen bir kavram vardır. Hikayenin hikayesi anlamındadır ve şu an çok revaçta bir kavram. | TED | هذا الفريق يسمى الميتافكشن، وهو القصص عن القِصص، والميتا يمتلك لحظة الان. |
Hamilelik yerleştirme denilen bir süreçle başlıyor. Bu süreçte embriyo, rahim içini saran endometriyum yani dölyatağı iç zarına kendini gömer. | TED | يبدأ الحمل بعملية تسمى الغرس. حيث أن الجنين يعزز وجوده داخل بطانة الرحم. |
İnsanlarla Iratus böceği denilen bir türün genetik kırması. | Open Subtitles | هَجين وراثي مُختلط بين البشر و شيئا ما يدعى حشرة إيراتوس |
İkinci cesedi ormanlık arazide bulduk Kırmızı Ev Tavernası denilen bir yerin arkasında. | Open Subtitles | ـ وجدنا الجثة الثانية في الغابات خلف مكان يدعى البيت الأحمر تابرن .. |
Bu farklılık, kavramsal olarak, elektrik üretmek için ısı makinesi denilen bir şeyi kullanmayı sağlayabilir. | TED | هذا الفرق، نظريًا على الأقل، يمكن أن يُستخدم لتشغيل ما يطلق عليه المحرك الحراري لتوليد الكهرباء. |
Bu ilişki, Lorentz faktörü denilen bir şeyle hesaplanabilir ki o da bu denklemle tanımlanır. | TED | يمكن حساب هذه العلاقة كمياً بواسطة شيء يدعى بمعامل لورنتز والتي تحدد بهذه المعادلة. |