"denizlere" - Traduction Turc en Arabe

    • البحر
        
    • البحار
        
    • للبحر
        
    • البحارِ
        
    Neden eşimi terk edip denizlere gittiğimi biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعرفون لماذا تركت زوجتي وذهبت إلى البحر ؟
    - Ve ayrıca denizlere açılabilirdim. Open Subtitles وبعد ذلك أيضا، أم، سأكون بعيدا في البحر.
    Bir tekne, bizi denizlere açmak üzere 79. Open Subtitles قارب عند شارع 79 باستي ليأخذنا إلى الخارج عبر البحر
    Ve gerçekten de böyle denizlere doğru adım adım ilerliyor olabiliriz. TED وهذا هو نوع البحار التي نتجه إليها في المستقبل
    Ve dünyanın dört bir yanında açık denizlere daldım. TED شكراً، برايان. و قد نزلت في غواصات أعماق البحار في أماكن حول العالم.
    Dev sürüngenler, inanılmaz yaratıklarla dolu denizlere hükmediyordu. Open Subtitles حيث الزواحف الضخمة التي سيطرت على البحار المملوءة بالمخلوقات المدهشة
    Bu sorunlar bir çözüme bağlanıncaya kadar, insanlar denizlere atılıp güvenlik ve iltica aramaya devam edecekler. TED لحين تُحل هذه المشاكل، سيظل الناس يلجؤون للبحر ليطلبوا اللجوء والامان.
    Fakat biliyorum ki açık denizlere açılmaya ihtiyacım var. Open Subtitles لكنني أعلم بانني أريد أن أكون في عرض البحر
    Gecenin büyüsüyle dolu denizlere açılma cesaretini gösterirler. Open Subtitles تخاطر في البحر الذي أصبح ساحراً بحلول الليل
    Akarsular kayaları aşındırmakla kalmıyor aynı zamanda onları alüvyon hâlinde dağlardan denizlere taşıyor. Open Subtitles الأنهار لا تُفتت الصخور فقط، فهي أيضاً تحمل الفتات من الجبال إلى البحر على شكل طمي.
    Bu harika. Seni zaman kaybetmeden iyileştirip o denizlere salalım. Open Subtitles عظيم، سأجعلك تنهض وتخرج بقاربك إلى البحر قريباً
    Yağmur suları, yamaçları denizlere kadar aşındırıyor. Open Subtitles فمياه الأمطار الغزير سوف تجرها بعيدا الى البحر
    denizlere dökülen binlerce ırmak mevcut ve somonlar, onları doğdukları yere götürecek belli bir ırmağı bulmak zorundadır. Open Subtitles ،هناك آلاف الأنهار تصبّ في البحر وعلى السلمون أن يعثر على النهر المحددّ الذي سيقودهم إلى مسقط رأسهم
    Sevdalı bir denizci gibi denizlere bakıyor. Open Subtitles الطريقة التى يحدق بها إلى البحر مثل البحار الولهان
    Amaçsız denizlere yelken açardı hep temiz çocuk ruhları arardı Ateş devine kurban etmek için. Open Subtitles أنها تجوب البحار منذ زمن وهي تبحث عن الأطفال الصغار لتضحي بهم إلى عمالقة النار
    Açık denizlere cesurca direnen kameraman Wade Fairley, Open Subtitles متحدياً أعالي البحار, قام المصور وايد فيرلي
    Caprice açık denizlere dönmeye hazır sayılır. Open Subtitles الكابريس جاهزة تقريباً لتبحر في تلك البحار
    Tek oğlumun izimden gelip denizlere açılmasını umuyordum. Open Subtitles تمنيت لو أن إبني الوحيد سار على منوالي ولازم البحار
    Böyle bir hazineyle ününüz yedi denizlere yayılır. Open Subtitles بكنز مثل هذا سوف تكون مشهورا عبر البحار السبعه
    O, denizlere geri dönerek her sabah serin bir esintiyi, her öğleden sonra ise güneşi yüzünde hissetti. Open Subtitles من عاد للبحر ويشعر بالنسيم العليل كل صباح وبالشمس بوجهه كل عصر
    Haritada olmayan denizlere yelken açmakta özgürüm. Open Subtitles حرّرْ لإبْحار البحارِ ما بعد الحافاتِ الخريطةِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus