Bu bir iki ay sonra bir hademe tarafından üniversitenin deposunda bulundu. | Open Subtitles | هذا وجد بعد شهرين من قبل بواب في مخزن آر سي سي |
Bu yüzden gemi deposunda kulübe yapacak kadar çok odun var. | Open Subtitles | لذا، في مخزن السفينة، هناك ما يكفي من الخشب لبناء كوخ. |
Cephane deposunda nöbetteydi. | Open Subtitles | وكان يؤدي الخدمة العسكرية في حراسة مخزن ذخيرة |
Kara Kaplan Çetesi'nin deposunda çalışan bir çok işçi kayboluyor. | Open Subtitles | قد فقد الكثير من العمال من مستودع النمر الأسود جانغ |
Savaş süresince, Büyük ve Küçük Antiller'de Ordu Levazım deposunda çok önemli pozisyonda görev almıştır." | Open Subtitles | طوال فترة الحرب كان فى موقع مسؤولية فى مستودع امدادات الجيش فى جزر الهند الغربية |
Benzin deposunda su olabilir. | Open Subtitles | هل أنت متأكد ؟ ربما تكون مياه فى خزان الوقود |
Bir gün her geminin deposunda buz bulunacak. | Open Subtitles | تخيلي، يوماً ما.. ..سيكون الثلج في كل مخزن على ظهر أية سفينة |
Bir market deposunda gece vardiyasinda çalisiyordum. Sabah gidecek siparisleri kamyonlara dolduruyordum. | Open Subtitles | لقد عملت فى نوبة الليل فى مخزن البقالة املأ الاوامر للشاحنات لتوزع البضاعة على المحلات فى الصباح |
Tanrım, deposunda çalıştığın işyerine bisikletle gidiyorsun. | Open Subtitles | أقصد, يا إلهي أنت تقود دراجة للذهاب للعمل في مخزن |
Tanrım, deposunda çalıştığın işyerine bisikletle gidiyorsun. | Open Subtitles | أقصد, يا إلهي أنت تقود دراجة للذهاب للعمل في مخزن |
Arkadaşım bir halı deposunda çalışıyor ve onlar iş için dışarı çıkardılar.Arkadaşım bunu bana bıraktı. | Open Subtitles | صديقي يعمل في مخزن للسجاد ، وقد غادر لبعض الأعمال ، وترك هذه لي |
Evet merhaba... Tıp laboratuarının deposunda dördüncü sınıf radyasyon giysileri var. | Open Subtitles | يوجد 4 بذلات واقية من الاشعاعات فى مخزن المختبر الطبى. |
...sadece Levazım deposunda bir teğmen olduğu ortaya çıkan kişi sinemada yakalanmış. | Open Subtitles | من كنا نعتقد أنه ملازم فقط فى خدمة مستودع الامدادات قد تم القبض عليه فى السينما |
Elm Sokağı'ndaki kitap deposunda iş buluyor. | Open Subtitles | في مستودع على شارع الدردار في دار المحفوظات للكتب |
Mr. Rad'in deposunda. Siz kan emiciler güneş battıktan sonra orada olduğunuzdan emin olun. | Open Subtitles | مستودع السيد راد، تأكدوا فقط أيها الحمقى أنكم ستكونوا هناك |
Kasedin nerede yapıldığını buldum. Balık paketleme deposunda. | Open Subtitles | لقد إكتشفت مكان تسجيل الشريط إنه مستودع لتعليب الأسماك |
Dostum Mason, 23. tamir deposunda sizi bekliyor olacak. | Open Subtitles | رفيقي مايسون سينتظره في مستودع التصليح في المستودع الثالث والعشرونِ |
Üçü de köhne bir Los Angeles deposunda infaz edilerek öldürülmüş. | Open Subtitles | وجميعهم انتهوا بالإعدام في مستودع في لوس أنجليس |
Motorundaki benzin deposunda bunun ne aradığıyla başlayalım. | Open Subtitles | لنبدأ بسبب وجود هذا في خزان الوقود بدراجتك |
Yani tamirci bu arabaya baktığında, kayıp bujiler veya benzin deposunda şeker falan bulmayacak mı? | Open Subtitles | عندما يتفحص الميكانيكي هذه السيارة فلن يجد مقابس تشغيل مفقودة أو سكر بخزان الوقود |
Efendim soğutma deposunda bir ısı farklılığı tespit ettik. | Open Subtitles | سيدي لقد حددنا تفاوت في درجات الحرارة في حجرة التخزين الباردة |
Passageway'in deposunda gecenin bir yarısı hırsızlık olmuş. | Open Subtitles | إتّضح أنّه كان هناك إقتحام في منشأة تخزين الشركة في منتصف الليل. |
Bunu alma! Hepsi köyün deposunda. | Open Subtitles | ،لا تشتري هذا كل شيء موجود بمخزن القرية |