"depresyonu" - Traduction Turc en Arabe

    • الاكتئاب
        
    • اكتئاب
        
    • الكآبة
        
    • إكتئاب
        
    • الإكتئاب
        
    • والاكتئاب
        
    Bence bu lafı her kim çıkardıysa depresyonu hiç bilmiyormuş. Open Subtitles أعتقد أن من قال هذا لا يفهم ما هو الاكتئاب
    İnsanlar depresyonu sadece mutsuzluk hali olarak düşünürler. TED إن الناس تنظر إلى الاكتئاب على أنه حزن و حسب.
    Klinik depresyonu dondurma vererek tedavi edemezsiniz, TED لا تستطيع علاج الاكتئاب السريري بتناول المثلجات
    Pazartesi gecesi dünyanın önde gelen uzmanı ergenlik depresyonu hakkında konuşmak için geliyor. Salı gecesi, okulda siddet ve zorbalık. TED يأتي ويتحدث الينا عن اكتئاب المراهقة ومساء الثلاثاء عن العنف في المدرسة الترهيب
    Bazen melankoliyle depresyonu karıştırıyorum. Open Subtitles أحياناً أكون مشوشاً من الكآبة والحزن
    Fakat ondaki semptomlar depresyonu geçebilir... Open Subtitles لكن أعراضها أيضاً قد تكون ردّة فعل ناتجه عن إكتئاب
    Eğer kendiniz depresyonu deneyimlemediyseniz, depresif hissettiğiniz dönemler ile karşılaştırmaktan kaçının. TED إذا لم تعاني من الإكتئاب مطلقاً، فتوقف عن مقارنته بالمرات التي شعرت فيها بمزاج سيء.
    Belirttiğim gibi, depresyonu atlatmak etkin işler yapmaktır. TED هكذا، كما قلت، لتجنب الاكتئاب من خلال القيام بشيءٍ فعّال.
    Kimse kavanozlara fare koyarak depresyonu incelemek istemez, değil mi? TED ليس أن أي شخص يريد أن يدرس الاكتئاب بوضع فئران في آنية، صحيح؟
    Ne dendiğini biliyorsun: İçmek depresyonu artırır. Open Subtitles اتدري ما يقولون انهم يقولون ان الشراب يزيد الاكتئاب
    Tabiî. Bir keresinde depresyonu suyla tedavi etmiştim. Open Subtitles نعم، أنا عالجت الاكتئاب بالمياه المعدنية ذات مرة
    Araştırma, en uç, yıkıcı depresyonu çoğu zaman her işi batıran, elinden hiçbir iş gelmeyen insanları etkilediği sonucuna ulaştı. Open Subtitles وجدت الدراسة أن الاكتئاب المضعِف الشديد يصيب عادة المخربون الذين لا يمكنهم عمل أي شيء صحيح
    Nöbetleri el ve sırt ağrısını ayrıca depresyonu da açıklar. Open Subtitles يفسّر النوبات وألم الظهر واليدين وكذلك الاكتئاب
    Belki de çocukluğundan beri klinik depresyonu vardır buna bir de hamilelikte ortaya çıkan hormonal değişiklikler eklenince duygusal yeteneklerini kaybetmiş olabilir. Open Subtitles فماذا لو كان الاكتئاب موجود منذ الطفولة ثم اضف اليه
    Ergenlik gibi, anneliğe geçiş de bir hastalık değildir, ama tıbbi sözlükte sözü geçmediğinden ve doktorlar insanları bu konuda eğitmediklerinden çok daha ciddi bir durumla karıştırılıyor: doğum sonrası depresyonu. TED والتأمم ليس مرضًا مثله مثل المراهقة، لكن بما أنه ليس في قاموس الكلمات الطبية، فالأطباء لا يعلمون الناس عنه، ويتم الخلط بينه وبين حالة أكثر خطورة تسمى اكتئاب ما بعد الولادة.
    depresyonu atlatmanın iyi bir yanı da düşmanlarınızı daha iyi tanımaya başlamanızdır. Open Subtitles الشيء الجميل عندما نخرج من اكتئاب أننا نبدأ في تمييز أعدائنا
    Bazen melankoliyle depresyonu karıştırıyorum. Open Subtitles أحياناً أكون مشوشاً من الكآبة والحزن
    depresyonu saymıyorum bile. Ofis verimliliği hızla yükselir. Open Subtitles لا داعي لذكر تقليل الكآبة زيادة العمل
    Ben sadece bu hastayı mafya depresyonu uzmanı olan bir terapiste yönlendir diyorum. Open Subtitles أقول، حولي هذا المريض إلى منخصص في إكتئاب المافيا
    Önemli değil, Lord Tubbington'ın kedi depresyonu ilaçlarından almaya başladım. Open Subtitles لا بأس بذلك. لقد بدأت بأخد دواء إكتئاب اللورد (تابيلتونغ).
    Yaşayıp yaşamamayı umursamadığın türünden depresyonu. Hiç öyle hissettin mi? Open Subtitles أقصد الإكتئاب الذي لا تتهمّين بسببه لحياتكِ أو موتكِ، هل شعرتِ بذلك قطّ ؟
    Evet, durumun göz önüne alındığında bu çokta sürpriz sayılmaz, hem endişe hem de depresyonu sürekli artan bir şekilde yaşamışsın. Open Subtitles انه بالتأكيد أمر غير مفاجيء بالنظر لوضعِك سوف تزداد مستويات احساسك بالقلق والاكتئاب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus