Dirseğimizdeki fazlalık deri parçası gibi görünür, ne zaman onu dürteriz ve kasıklarımızı tokatlamaya başlar. | Open Subtitles | يبدو أنها أخذت من قطعة جلد اضافية من المرفق ولصقت لتنمو بين الفخذين. |
Burada bir deri parçası var, kafa derisine benziyor. | Open Subtitles | يوجد قطعة جلد هنا يبدوا أنها من فروة رأس |
Evet ama bir deri parçası, saç hatta bir tırnak bu hayaleti buraya bağlayan bir şey olmalı. | Open Subtitles | أجل، لكن ربما هناك قطعة جلد أو شعر أو ظفر أيّ شئ يربط الشبح بالحافلة |
Yıpranmış eski bir deri parçası için şaşırtıcı bir şekilde hatasızdı. | Open Subtitles | الغريب أنها دقيقة جداً, بحالتها على قطعة من الجلد القديم المنكمش |
Sadece aşınmış bir deri parçası görüyorum. | Open Subtitles | . أجل ، أنا أرى قطعة من الجلد معلّقة هناك |
Kâhya adamların sırtlarında hiç deri parçası kalmayasıya ölümüne dövmüştü. | Open Subtitles | لا يوجد قطعة جلد متبقة على ظهورهم ضربهم المشرف إلى أن اقتربوا من الموت |
Çığlık atacağın zaman Ağzına bir deri parçası verebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن اعطيكى قطعة من الجلد لتضغطى عليها عند حاجتكِ للصراخ. |
Tıpkı demir fabrikasında bulduğumuz gibi dövmeli bir deri parçası. | Open Subtitles | يوجد لgo-- هو قطعة من الجلد وشم مثل واحد وجدنا في حديد. |