Kendi derimden ve bitki çürüğünden ne kadar fazla madde elde edilebildiğine tanıklık edebilmek büyüleyici. | Open Subtitles | امر رائع ان نشهد قدرة المادة التى يمكن توليدها المصنع. و من جلدي. |
Biraz daha kahve içersem derimden fırlayacağım. | Open Subtitles | إذا شربت المزيد من القهوة، سأخرج من جلدي. |
derimden giren havayı hissedebiliyorum. | Open Subtitles | أنا يمكن أن أحسّ الهواء يلسع على جلدي. |
O yüzden, bayrağını saygıyla selamlamak isteyenler için seve seve bayrağımızı yiyebilir, kendi derimden yapılmış bayrağı ip niyetine kullandığım bağırsaklarımla göndere çekebilirim. | Open Subtitles | بالرغم من أنني مستعد أن أكل العلم بنفسي و أستخدم أمعائي كحبل لرفع علم مصنوع من جلدي إن لم يحمي ذلك العلم حريات الأشخاص الذي يحييونه بكل فخر |
Kafamı dağıtırdı. Sanki derimden sürünerek çıkıyor gibi hissediyorum. | Open Subtitles | قد يشتتني هذا أشعر أني أخرج من جلدي |
Kimse benim derimden pijama yapamaz. | Open Subtitles | لن أسمح لأحد أن يحيك من جلدي منامة |
Mermiler derimden sekmez, Ernie. | Open Subtitles | الرصاص لا يخترق جلدي يا إيرني |
En son onlardan Omec'le benim aramda bir seçim yapmalarını istediğimde derimden bir parça koparıp yedek parçalar yapmak için kullanmışlardı. | Open Subtitles | آخر مرة سألت هذين الأثنين للأختيار بيني و(الأوماك) قطعوا جزء من جلدي |
derimden. | Open Subtitles | جلدي. |