detaya inmeyeceğim ama özetlersek, o köpek şu an epey donuk bir halde. | Open Subtitles | لا أريد أن أدخل بالتفاصيل و لكن يكفي القول أن ذلك الكلب الآن عاجز عن الحركة. |
Bunun gibi detaya dikkat etmediyordu. | Open Subtitles | يبدو الأمر كما لو أنها فقدت اهتمامها بالتفاصيل |
Peki, tamam, beni yakaladın. Her detaya da dikkat edemem ya. | Open Subtitles | حسناً, لقد أمسكتِ بي لا يمكنني التدقيق في كل تفصيل صغير |
Sen ve ben önerinin üzerinden geçip... en ince detaya kadar tartışmalıyız. | Open Subtitles | أنت و أنا علينا أن ندرس إقتراحك و نناقشه حتى آخر تفصيل. |
Peki, tüm saygımla, son operasyonunuzdan sonra daha fazla detaya ihtiyaç duyacağımı anlayabilirsin. | Open Subtitles | أجل، مع كلّ إحترامي، ستتفهم أنّه بعد عمليتكم الأخيرة، سأحتاج للمزيد من التفاصيل. |
Dışadönüklük ile biraz daha detaya gireyim, çünkü önemli ve ilginç buluyorum ve bize üç doğamız ile ilgili ne demek istediğimi daha iyi anlatıyor. | TED | دعوني أتحدث بالتفصيل عن الانفتاحية لأنها تبعية ومثيرة للاهتمام وتساعدنا في فهم ما أدعوه طبائعنا الثلاث. |
Aynı kişi patlamaya neden olan işletimsel sorunlar hakkında detaya girmeyi reddetti. | Open Subtitles | رفض اعطاء تفاصيل عن العقبات المتعلقة بالعمليات الحربية . التي سببت الإنفجار |
Şu detaya ne diyorsun? | Open Subtitles | ماذا عن هذه التفصيلة الصغيرة ؟ |
Yani fazla detaya girmenize gerek yok. | Open Subtitles | لذا لا يتعلق أحد بالتفاصيل كثيرا |
Her halde yine de çok fazla detaya girmezsin. | Open Subtitles | لكن من الأرجَح ألا تدخُل بالتفاصيل |
Muhteşem olacak çünkü biz detaya ineriz. | Open Subtitles | سيكون رائعا لأننا سنهتم بالتفاصيل |
Biliyor musun , ben , bazı test sonuçlarına bekliyorum ve ben gerçekten alınamıyor detaya , ama ... | Open Subtitles | ,اتعرفين,انا انتظر بعض النتائج من المعمل .... و بعدها استطيع ان اخبرك بالتفاصيل,لكن |
Çok güzel detaya girdin. | Open Subtitles | ! أحسنت بالتفاصيل |
detaya girmene gerek yok. Testler zaten her şeyi gösterecek. | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تدخل في تفصيل إختبارات ستخبرني أكثر |
En küçük detaya bile konsantre olmuş olman gerekir. | Open Subtitles | لابد أن قومى بالتركيز والتركيز على كل تفصيل |
Asistanlarım normalde her detaya yeterince özen gösterirler. | Open Subtitles | مساعديني يعطون هذا انتبهاه شديد لكل تفصيل |
Şimdi detaylara odaklanmalıyız. - Her küçük detaya. | Open Subtitles | علينا أن نعاين التفاصيل كلها الآن كل تفصيل صغير |
Yerel polis sessizliğini koruyor ve ölü sayısı dışında pek bir detaya ulaşılamıyor. | Open Subtitles | الشرطة المحلية هنا متكتمه على الأمر ويوجد بعض التفاصيل المفقودة عن عدد الضحايا |
Canaletto'yu çok severim. Çünkü bu mükemmel detaya sahip ve şöyle bir kalkıp resimdeki tüm detayları görebilirsiniz. | TED | و أنا أحب الكاناليتو لأن كاناليتو لديه هذا التفصيل الرائع و يمكنك الحصول عليها و ترى كل التفاصيل في اللوحة |
Ve onun uzaysal modülasyonu -- bunlar teknik terimler, o yüzden detaya girmeyeceğim ancak işte böyle ışık kaynaklarını veri transferi için uygun hale getirdik. | TED | و هي تعديل خاص هذه فقط العبارات التقنية ,انا لن اخوض في التفاصيل لكن هكذا أستخدمنا مصدر الضوء ذاك لبث البيانات |
Haklarınızı ve sorumluluklarınızı anlattım ama biraz daha detaya girmek istediğim bir konu var. | Open Subtitles | شرحت لكِ حقوقكِ و مسئوليّاتكِ لكنْ هناك بندٌ أودّ شرحه بالتفصيل |
Çok fazla detaya girmek istemiyorum, ama ancak 36 saat daha yetecek temiz iç çamaşırım kaldı. | Open Subtitles | ،لا اُريد ان تخبرني بالتفصيل لكن لا أملك سوى 36 ساعة كي اُنظف ملابسي الداخلية المُتبقية |
Teknik detaya girmiyorum. Yuvarlak ne kadar kırmızı ise, şehir o kadar kırılgan. Yuvarlak ne kadar mavi ise, şehir de o kadar sağlam. | TED | الآن، بدون التطرق إلى تفاصيل تقنية، الدوائر الحمراء تعبر عن المدن الضعيفة، والدوائر الزرقاء تعبر عن المدن المرنة. |
Çok az detaya sahipler ve sonraki adımınızı bilmek için o detaya ihtiyacınız var. | TED | ولكنّها تملك تفاصيل قليلة جداً، وأنت بحاجة للتفاصيل لتعرف ما الذي ستفعله تالياً، |
- O detaya dikkat. | Open Subtitles | انصت لهذه التفصيلة |