Bunu yapabilirsen, diğer insanların da seni aynı şekilde görmesine yardımcı olacak. | TED | إن تمكنتم من فعل ذلك، سيساعد هذا الآخرين على رؤيتكم بهذه الطريقة أيضًا. |
Birincisi, diğer insanların da bunu hissettiğini fark ettim. | TED | الأول، أدركتُ أن الآخرين شعروا بذلك أيضاً. |
"farkında olmadan diğer insanların da aynı şeyi yapmasına izin vermiş oluruz." | Open Subtitles | نحن بشكل غير واعي نعطي الناس الآخرين الأذن لفعل الشئ نفسه |
diğer insanların da aynı acıyı yaşamaması için gücünü benim yanımda kullanır mısın? | Open Subtitles | هل ستعيرني قوتك لكي لا يخسر الآخرون أحبائهم ؟ |
diğer insanların da aynı acıyı yaşamaması için gücünü benim yanımda kullanır mısın? | Open Subtitles | هل ستعيرني قوتك لكي لا يخسر الآخرون أحبائهم ؟ |
Tek taraflı herhangi bir karar vermeden önce belki diğer insanların da görüşlerini almalısınız. | Open Subtitles | .. قبل أن تتخذ أي قرارات أحادية ربما يجب أن تسمع أفكار بعض الآخرين |
Bugün bulunduğum yere sadece kendi yeteneklerimi değil diğer insanların da neler yapabileceklerini görerek geldim. | Open Subtitles | لقد حصلت على ما انا عليه اليوم بالإقرار والاستنفاع ليس بمهاراتي فقط .. بل بمهارات الآخرين أيضاً. |
Benim saldırgan olmamam, diğer insanların da olmadığı anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | فقط لأنني لست عنيفا لايعني أن الآخرين ليسوا كذلك |
Kalp krizinden beri diğer insanların da sağlığı hakkında endişeleniyorum. | Open Subtitles | منذُ النوبة القلبية بدأت أقلق بشأن صحة الآخرين |
Bak, diğer insanların da kazanması gerek. | Open Subtitles | انظري, على الناس الآخرين كسب الرزق أيضاً |
Evet, o iki kişi bizi yetiştirmiş olsalardı evimizde, diğer insanların da duygularını yaşayabileceği bir yer kalırdı ve "birileri" hislerini içine gömmek zorunda kalmazdı. | Open Subtitles | أجل، ربما لو قام هذان الاثنين بتربيتنا، كانت ستكون هناك مساحة في منزلنا للأشخاص الآخرين كي تكون لديهم مشاعر |
Bu hikayenin en iyi yanı; o, Bilgelik Ağacı Kurumu'na eğitmen olarak diğer insanların da hayatını değiştirebilmek için döndü. | TED | الجزء الأفضل في قصتها أنها عادت الآن إلى "بودي تري" كمدربة تعمل بإخلاص لتحدث تغييرًا في حيوات الآخرين مثلها. |
Etik dışı mağazalarda bunu yapabiliriz ya da ön ceplere koyabiliriz ve bizleri incitmeden dâhil olabildiğimiz, fakat aynı zamanda diğer insanların da çevrim içi ve çevrimdışı olarak ilgisini çeken çevrimdışı kampanyayı bu şekilde gerçekleştirebiliriz. | TED | نقوم في العادة بوضعها في المحلات الرخيصة أو في الجيوب الأمامية، وهذه طريقة للقيام بالحملات في الشارع حيث ننخرط فيها ولا نشعر بالإرهاق، لكن أيضًا تُشارك الآخرين بطريقة شيقة سواء كانت عبر الإنترنت أو في الشارع. |
Birinci dünya ülkelerinde oluşturulan bu distopik göç politikaları bunun sizin de başınıza geleceğini düşünmüyorken hükûmetlerin diğer insanların da haklarını ellerinden almada ne kadar ileri gitmelerine razı olacağınızın bir testi. | TED | نظم الهجرة البائسة الذي يتم بناءها في العالم الأول هي إختبار للمواطنين لإختبار مدى سماحنا لحكوماتنا بالتمادي في أخذ حقوق الآخرين عندما تظن بأنها لن تحدث لك. |
Görüyor musun, Marge, kendi küçük dünyanda yaşarken diğer insanların da problemleri olduğunu unutuyorsun. | Open Subtitles | تنسين أن الآخرين لديهم مشاكل أيضا |
Artık sadece Namagiri'nin değil, diğer insanların da seni anlayabilmesi için... | Open Subtitles | الناس الآخرين يملكون الآن فرصة لفهمك |
Neden diğer insanların da Handicar sürmesine izin vermiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تدع الآخرين أيضا ؟ |