Tabiki de her zaman insanlara, onlara ihtiyacı olmadığını anlatsada, işin aslı Diğer kadınların ondan hoşlanmaması, Edie'yi rahatsız ediyordu. | Open Subtitles | بالطبع، حاولت إقناع الناس دائماً أنها لا تحتاج لصديقات لكن الحقيقة كان يضايقها أن النساء الأخريات لم يحببنها |
Diğer kadınların ona bakışlarını fark etmedim sanmayın. | Open Subtitles | لا تظن أنّي لمْ ألحظ نظر النساء الأخريات إليه. |
Diğer kadınların seni çekici bulmalarını anlıyorum ama bu onların şanssızlığı. | Open Subtitles | أتفهم أن النساء الأخريات يجدنك جذاباً، لكن هذا حظ عاثر عليهن, لأنك مُلكيّ ـ أجل, إنّكِ كذلك ـ كّـلا |
Bedenim sadece hırslı bir makine değildi artık şimdi kendi makinemin hızını ve etkinliğini desteklemek için daha fazla makine yaratma amacındaki çılgın arayışta, Diğer kadınların bedenlerini yok etmekten sorumluydum. | TED | وجسدي لم يعد ماكنة مدفوعة فقط ولكنه أصبح مسؤولا الآن عن تدمير اجسدة النساء الأخريات في سعيها المجنون لكسب المزيد من الآلات لدعم سرعة وكفاءة جهازي. |
Lucinde ile beraber olduğumdan beri ikimizin de ilişkileri oldu ve şunu idrak ettim ki Diğer kadınların hiçbiri beni etkilememiş. | Open Subtitles | منذ علاقتي بـ"لوسيند", كلانا كان يحصل على علاقات أخرى, ومن ثمّ أدركت بأنّ جميع النساء الأخريات يجعلنني بلا مشاعر. |
Bu adamın kaçırdığını düşündüğünüz Diğer kadınların cesedi bulundu mu? | Open Subtitles | تلك النساء الأخريات التي تظن ...الرجل قد قتلهم، قلت بأن جثثهم قد وجدت؟ |