Senin bu safça entrikaların diğerlerinin üzerine işe yarayabilir ama bana işlemez. | Open Subtitles | مؤامراتك المثيرة للمشاعر ربما قد تعمل مع الأخرين; لكنها لن تعمل معي. |
diğerlerinin ateş edip etmeyeceklerini bilmek istemiyorum ama ben ateş etmeyeceğim. | Open Subtitles | أذا كان الاخرين سيطلقون الرصاص ولكني انا فيما أذا سأطلق النار |
Merkez taşı yerine oturan tek taş. diğerlerinin hepsi etrafında hareket ediyor olmalı. | Open Subtitles | الحجر الأوسط هو الوحيد الذي يقفل في موضعه، أما البقية فإنهم يدورون حوله |
Ama PISA'nın gücü ülkelere diğerlerinin ne yaptığını söylemekten geliyor. | TED | لكن قوته تكمن في قدرته على إخبارها عما يفعله الأخرون. |
İlaç şirketlerinin gönüllülüğüne dayanarak patentlere yetki veriyor ve bunları diğerlerinin kullanımına açık hale getiriyor. | TED | فهو يعتمد على إرادة شركات الأدوية لترخيص براءات إختراعاتهم وجعلها متاحة للآخرين لإستخدامها. |
diğerlerinin gıpta ettiği ve kendine örnek aldığı erkek tipidir. | Open Subtitles | .وهو نوع من الرجال يقدره ويحترمه و يقلده الرجال الاخرون |
İlk olarak, diğerlerinin duygularına karşı genelde duyarsız olmamalarına rağmen, sıkıntı içindeki insanların işaretlerine karşı duyarsızdır. | TED | أولاً، رغم أنهم ليسوا غير حساسين لمشاعر الأخرين عموماً هم غير حساسين تجاه الإيماءات التي تدل أن الآخرين في محنة. |
Bazı insanların müzikal yeteneği daha fazladır diğerlerinin sahip olduğundan fazla müziğin kıymetini bilme yetenekleri vardır. | TED | بعض الأشخاص لديهم قدرات موسيقيّة أفضل بالإضافة إلى قدرة أكبر على تقدير الموسيقى أكثر من الأخرين |
İnsanın, diğerlerinin düşündüpü gibi düşünen, hareket ettikleri gibi hareket eden, benliği olmadan yaşayan, kendinden başka herkesin ihtiyaçlarına hizmet eden, başkalarının kullanımı için bir araç olduğunu iddia eder. | Open Subtitles | هو يدعى أن الأنسان هو مجرد أداة لاستخدام الأخرين وعليه أن يفكر كما يفكرون يفعل كما يفعلون وان يعيش بلا انانيه، وفى بؤس العبودية ليس لأى غرض بل لأجله هو |
Öyleyse bence diğerlerinin de çok önemli bir annesi olmalı. | Open Subtitles | نعم اعتقد كل الاخرين يجب ان يحظوا بأم مهمة جدا |
Bencil düşüncelerini yok ediyor, böylece diğerlerinin hislerini ve ihtiyaçlarını duyabiliyorsun. | Open Subtitles | انه يحطم تلك الافكار الانانية فتستطيعى سماع مشاعر و احاسيس الاخرين |
Yani bilgeliği diğerlerinin hizmetinde ve kendi hizmetinizde değil, kullanmanız önemlidir. | TED | ومن الضروري القيام بذلك بصورة حكيمة من اجل خدمة الاخرين لا خدمة نفسك |
diğerlerinin nerede olduğunu söylerseniz size daha yumuşak davranılacağının sözünü veriyorum. | Open Subtitles | تخبرينا اين نجد البقية ولديك كلمتي ان هذا سيصبح اسهل عليك |
Eğer biri takılırsa, diğerlerinin hareketi daha kolay olur. | Open Subtitles | اذا تم القبض على واحدة يكون من الأسهل على البقية المرور |
diğerlerinin bunu kabulleneceğinden nasıl bu kadar eminsin? | Open Subtitles | كيف لك أن تتأكد من أن البقية سيوافقون على هذا |
diğerlerinin kaybettiğini miktar, sana ödememe yapmamaları benim sorumluluğum değil. | Open Subtitles | اي كانت خسارة الرجال الأخرون اي كان لم يدفعوا لك |
diğerlerinin sözlü ve sözsüz geribildirimleriyle yakından ilgilen ve mesajını anlaşılmayı kolaylaştıracak şekilde ayarla. | TED | اندمج وبفاعلية في ردود الفعل اللفظية والغير اللفظية للآخرين وقم بضبط رسالتك لتسهيل المزيد من التفاهم. |
Belki diğerlerinin bize davranışı böyle, ama bunu birbirimize yapmayız! | Open Subtitles | ربما هكذا يعاملنا الاخرون هنا ولكن لانفعل ذلك لبعضنا البعض |
Küçük bir merakla korkuya doğru adım atarsam, kendimin ve diğerlerinin içinde büyük bir zenginliğe ve hiçbir zaman başaracağımı zannetmediğim zaferlere şahit olurum. | TED | لو كنت سرت نحو ذلك الخوف بفضول هادئ لوجدث ثروة هائلة داخلي و في الآخرين و تلك القدرة على تخطي التحديات التي لم أتوقعها |
Fakat Alan Yates ve diğerlerinin hayatlarıyla ödedikleri şeylerden en azından bir şey almadan geri dönemem. | Open Subtitles | لكنى أريد أن أبرهن أن فيلم ألان ياتيس والآخرين |
İçeri girdikleri gibi diğerlerinin önünü keseceğiz ve böylece onları kapana kıstıracağız! | Open Subtitles | بمجرد دخولهم، سنمنع الباقين من الدخول و نوقعهم في الفخ |
Onları sabaha kadar içeride tutabilirsek, diğerlerinin de bana bağlılığı kesinleşecek. | Open Subtitles | إذا استطعنا إبقاءهم جميعاً بالداخل حتّى الصّباح، سيتأكّد البقيّة من ولائي |
Ancak diğerlerinin başarısını otomatik olarak yok saydıkları için bundan rahatsız olmazlar ve kendi kusurlarını da koşullara bağlarlar. | Open Subtitles | ولكنها لا تزعجهم لأنهن يُسقطن من حساباتهن نجاح الأخريات اوتوماتيكيا ويرمين فشلهن الخاص على ارضية الظروف |
Bazıları bir seans sonrası semptomlarında bir gelişme fark eder, diğerlerinin ise tepki vermesi daha uzun sürer. | TED | والبعض منهم يلاحظ تحسّناً بالأعراض بعد جلسة واحدة فقط، بينما يحتاج آخرون لفترة أطول حتى يستجيبوا للعلاج. |
- Tam bu odada değil. orda diğerlerinin yanında. | Open Subtitles | ليس قريبا جدا من هنا أنا كنت هناكمع بقيتهم. |
Birçoğunuzun yaşamış olduğu, muhtemelen diğerlerinin de ürünü olduğu rutin bir ameliyat bir trajediye dönüştü. | TED | والآن هذه العملية الروتينية والتي قد يكون كثير منكم قد عاشها، والآخرون ربما نتيجة لها، أصبحت الآن تراجيديا. |
Birkaçı intihar eder, diğerlerinin sonu köprü altında, kendini içkiye vermek olur. | TED | البعض ينتحرون، والبقية ينتهي بهم المطاف تحت الجسور ويبدؤون الشرب... |