| Bir sabah dişlerimi fırçalıyordum ve su borusundan çıkan sıcak hava camdan gelen soğuk havayla karıştı ve içeriye üzerime yağmaya başladı. | Open Subtitles | كنتُ أنظف أسناني ذات صباح تلاقى الهواء الحار من الأنبوب مع الهواء البارد من النافذة وبدأ المطر في الهطول في الداخل |
| Sadece dişlerimi fırçalıyordum. | Open Subtitles | أنا أنظف أسناني فقط |
| - Lanet olsun, dişlerimi fırçalıyordum. | Open Subtitles | ) -اللعنة، أنا أنظف أسناني |
| Bir anda çıkarıverdi. dişlerimi fırçalıyordum, ona baktım resmen işiyordu. | Open Subtitles | لقد مسحها هكذا فحسب كنت أغسل أسناني فأجده يتبول |
| Ama ben bir fahişe değilim. Sadece dişlerimi fırçalıyordum. | Open Subtitles | ولكني لم أنتهك القانون فقد كنت أغسل أسناني فقط |
| dişlerimi fırçalıyordum ki senin sesini duydum. | Open Subtitles | كنت أغسل أسناني. عندئذ سمعتك. |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 