Timsahın dişlerine takılan et parçalarıyla beslenerek enfeksiyon kapmasına engel olur. | Open Subtitles | يلتقط الزقزاق فتات اللحم عن أسنان المساح, لحماية المساح من الالتهابات. |
Çarşamba günü lvor amcanız, dişlerine tel takacak. | Open Subtitles | في يوم الأربعاء لديها موعد أسنان مع عمك أيفور |
Sence bütün dişlerine ihtiyacı var mı? | Open Subtitles | هل يحتاج لأن يكون محتفظاً بجميع أسنانه ؟ |
Belki de dişlerine çok iyi bakıyordu? | Open Subtitles | ربما فقط كان جيدا في إستعمال خيط الأسنان |
Vazgeçmezsen, parlayan dişlerine öyle bir yumruk atarım ki kafatasının arkasından çıkar. | Open Subtitles | إذا لم تتوقف، فسأضرب بشدة أسنانك الساطعة من خلال الجزء الخلفي لجمجمتك |
Bunu kendin kullanabilirsin. Kendi dişlerine. Fırçala, fırçala. | Open Subtitles | يمكنك استخدام هذه لنفسك لأسنانك ، إغسل ، إغسل |
40'ının üzerinde kaç kişi hala kendi dişlerine sahip olduğunu söyleyebilir? | Open Subtitles | كم شخص في العالم كله تخطي الأربعين يمكنه القول أنه يملك أسنان مثل هذه؟ |
Diş izleri, avının kafasını kopartan böceğin dişlerine tamamen uyuyor. | Open Subtitles | .. هناك علامات أسنان والتي تتفق تماماً مع الحشرة الأنياب تقطع رأس الفريسة |
Bebeklerinin dişlerine bakmanı istemiyorlar, değil mi? | Open Subtitles | لم يسألوك أن تنظر على سجل أسنان الدُمى ، أليس كذلك؟ |
Yemin ederim ki, bu lisedeki hiçbir öğrenci 30'una geldiğinde bütün dişlerine sahip olmayacak. | Open Subtitles | أقسم , ولا طالب في هذه المدرسة سيكون لديه أسنانه عندما يبلغ الـ30 |
dişlerine ve kemiklerine bakılırsa 55-60 yaşlarında bir adam diyebilirim. | Open Subtitles | بناءاً على بنية أسنانه وعظامه، يمكنني القول إنه بين ال 55 و الـ 60 من عمره. |
Dişleri, bir katilin dişlerine benzemiyordu. | Open Subtitles | لديه أفخاذ عريضة و عنقاً طويلاً. أظهرت أسنانه بأنها لم تكن أسنان قاتل |
At daha genç görünsün diye dişlerine gümüş nitrat ile şekil verilir. | Open Subtitles | حيث يستخدمون نترات الفضة لتغيير شكل الأسنان لتجعل الحصان يبدو اصغر |
dişlerine bakarsak.... ...30'lu yaşlarında. | Open Subtitles | تهتك الأسنان العلوية يشير إلى أواخر العقد الرابع من العمر. |
Üst dudak ise yukarı kalkma eğilimindeydi. Böylece ön dişlerden köpek dişlerine kadar uzanan bölge açığa çıkıyor ve sonuç olarak zevkten ziyade acıya neden oluyordu. | Open Subtitles | الشفاه العليوة في تلك الأثناء تميل لكشف عن الأسنان الأمامية والأنياب |
Hani insanın dişlerine yapışan şu şeker gibi. Söylemesin diye ona yalvardım. | Open Subtitles | . مثل تلك الحلوى التى تدخل أسنانك . انا توسلت اليه ان يتوقف |
Sen önce kendi takma dişlerine bak. | Open Subtitles | ربما عليك التحقق من أن طقم أسنانك في مكانه |
Kaynatıp yumuşatıyor ve dişlerine göre şekillendiriyorsun. | Open Subtitles | الواحد الذي تغليه لتلين، وثمّ تصبه لأسنانك الخاصة |
Bu yolla kasaya erişmeyi garantiledin ve mesaj vermek için dişlerine bir tane geçirebilirsin. | Open Subtitles | هكذا تضمن فتح الخزنة ثم تحطم اسنانه لترسل رسالة |
Gazeteyi açtığımda bir kaç salak kız gördüm. Zayıflamak için dişlerine tel taktırmışlar. | Open Subtitles | لقد فتحتُ الصحيفة لأرى صورة فتاة التي ربطت أسنانها لكي تقلل وزنها. |
dişlerine kadar silahlılar. Ne tür bir ateş güçleri olduğunu | Open Subtitles | مسلحون حتى أسنانهم ليس لدينا فكرة عن مدى القوة البشرية |
Bu çocuk daha ayakkabısını bile zor bağlarken, yarasını kapatması gerektiğini, böylece iltihaplanmayacağını ve dişlerine bakmak için günde iki kere fırçalaması gerektiğini biliyor. | TED | هذا الطفل بالكاد يستطيع ربط حذائه، ولكنه يعرف أنه يجب أن يغطى الجرح حتى لا يصبح ملوثًا. ويجب أن تعتنى بأسنانك عن طريق غسلها مرتين في اليوم. |
Gavur icadı. Bu şey bir sırtlanın dişlerine sahip. | Open Subtitles | فليبارك الله التجديد هذا الشيء له اسنان ضبع |
Bu şarlatan doktor senin dişlerine dolgu yapmadı. | Open Subtitles | اتمنى هذا، ولكن هذا الشيء ليس في فجوات اسنانك |