Sadece bir emirle bizi yok etmeye hazır robotu, oracıkta dikiliyor. | Open Subtitles | لديه هذا الروبوت يقف هناك ، فقط في انتظار الأوامر لتدميرنا. |
Bu kutup ayısı kurt köpeğinin başına dikiliyor. Pençelerini göstermiyor, dişlerini çıkarmıyor; bakıyor. | TED | و هذا الدب القطبي يقف أمام كلب الأسكيمو. لا مخالب ممتدة, لا أنياب بارزة. |
Herkes biliyor ve Adale de koruma gibi kapıda dikiliyor. | Open Subtitles | والجميع يعرف أن " أوديل " تقف حارسة في الخارج |
Koç dışında bugün başkaları da sana sırtını dönseydi şu an burada dikiliyor olamazdın. | Open Subtitles | لو أن من حملك اليوم شخص آخر غير المدرب لما كنت تقف هنا الآن |
Brian... Paul Sorvino arkamda mı dikiliyor? | Open Subtitles | براين هل الممثل بول سورفينو واقف خلفي؟ |
Yatak odanın diğer tarafında olsaydın pencere tarafında dikiliyor olsaydın ne görürdün? | Open Subtitles | إن كنتِ بالجانب الآخر من غرفة نومكِ واقفة بجوار النافذة ماذا ستري؟ |
Hâlâ burada dikiliyor olmamın sebebi .senin kendine inanmaman, Farley! | Open Subtitles | السبب الوحيد اني ما زلت واقفاً لانك لا تثق بنفسك يا فارلي |
Vücut dili çok açık-- Kollarını arkasına atmış, açık alana karşı dikiliyor. | Open Subtitles | طريقته بالكلام طليقة يديهِ وراء ظهرهِ ، ويقف وحيداً. |
Çünkü Beatrix Kiddo'nun son istiratgahında dikiliyor olacaksın. | Open Subtitles | لأنك وقتها ستكون واقفا عند مكان الراحة الأبدية لباتريكس كيدو |
Yolda makineli tüfekle mi dikiliyor yoksa o da mı diplomasinin içinde? | Open Subtitles | أهو يقف فى الطرقات حاملا سلاح نارى أم هو يعمل فى المجال الديبلوماسى ؟ |
Ona arabaya bakmasını söyledim orada öyle dikiliyor. | Open Subtitles | أخبرته أن ينظر في السيارة وهو يقف هنا فحسب |
Ben burada her şeyimi veriyorum ve bu atlet orada öyle dikiliyor! | Open Subtitles | أنا أقف هنا و أفعل كل ما بوسعي و هذا الأحمق يقف هناك؟ |
Baş büyücümüz yardımcı olmaya o kadar hevesliyse, neden eli kolu bağlı öyle dikiliyor? | Open Subtitles | إن كان عرّافنا الذي من الدرجة الأولى متلهفٌ للمساعدة فلما يقف هنالك ويداه إلى جانبه |
Birkaç gün sonra kas parçalarıyla çevrili bir iskelet, koridorda dikiliyor kısa süre sonra, haykırarak ortadan kayboluyor. | Open Subtitles | ..بعد أيام قليلة ..هيكل عظمي مغطى جزئياً بالعضلات يقف بالرواق ويصرخ للحظة قبل أن يتلاشى |
Bu hükümet Balram Singh'in 8 tane milletvekilinin koltuk değnekleri üzerinde dikiliyor. | Open Subtitles | الحكومة تقف على عكازات بمساندة 8 مشرعين من بالرام سينغ |
Tekrar burada böyle dikiliyor olmak çok garip. | Open Subtitles | انه شيئ غريب ان تقف هنا مرة اخرى |
Kız arkadaşım burada. Tam yanında dikiliyor. | Open Subtitles | لديّ خليلتي هنا إنّها تقف هنا مباشرةً |
Biliyor musun, şu kadın bir süredir orada dikiliyor. | Open Subtitles | أتعلم، تلك المرأة تقف هناك منذ... بعض الوقت. |
Böyle bir sessizlik olduğunda genelde Bay Burns arkamda dikiliyor olur. | Open Subtitles | عادةً حين يصبح الوضع هادئاً هكذا أجد السيد (بيرنز) واقف خلفي |
Tamam,diyelimki olavaboda dikiliyor. İşemesi lazım. | Open Subtitles | حسناً، دعنا نقول إنها كانت .واقفة بقرب المغسلة كي تتبول |
Ayrıca,terinin kurumasıyla ayakların tutulduğu için gözlerin kararmaya başlıyor ve gözlerini açtığında kendini hala ayakta dikiliyor buluyorsun. | Open Subtitles | بالاضافة ان الارجل تيبست من العرق بحيث يغمي لكن لاتزال واقفاً |
Gözlerimi kapar ve beşe kadar sayardım açtığımda ise hâlâ önümde dikiliyor olurdu. | Open Subtitles | لقد كنت أغلق عيناى وأقوم بالعد لخمسه وعندما أفتح عيناى أجدها واقفه أمامى |