Size muhtemelen dikkat çekici biri olmadığını söyleyecektir. Fakat o en dikkat çekici etkiyi taşıyor. | TED | ولربما تقول لك إنها غير معروفة. ولكن لها أكبر أثر ملحوظ. |
Ve sonra dikkat çekici Contour isimli bir teknoloji ile karşılaştık. | TED | ثم وصلنا الى تقاطع تكنولوجي ملحوظ للغاية يسمى كونتور. |
Gerçi bu iki hayvanın sınıflandırılmalarında dikkat çekici benzerlikler yok değil. | Open Subtitles | رغم وجود أوجه شبة ملحوظة في تصنيف كلا الفصيلتين |
Ne kadar da dikkat çekici tesadüf. | Open Subtitles | انها ملحوظة وليدة الصدفة |
dikkat çekici derecede beceriklisin. Bu şekilde bitmesi gerektiği için üzgünüm. | Open Subtitles | أنتَ داهيةٌ على نحوٍ لافت آسفة لأنّ الأمر سينتهي بهذه الطريقة |
Kendisine yakın birisiyle dikkat çekici bazı detayları paylaşabileceği umuduyla meslektaşlarımla etrafta sorular soruyoruz. | Open Subtitles | لذا , زملائى و أنا نسأل بالجوار على أمل انه ائتمن أحد قريب منه على ملاحظات بارزة |
Gizli ve dikkat çekici olmadığı sürece. | Open Subtitles | بينما هو رصين ولا يجذب الانتباه |
Söylediğim gibi ilk duygusal boşalmasından sonra oldukça dikkat çekici bir gelişme sergiledi. | Open Subtitles | كما أخبرتك بعد التصريف الأول هناك تحسن ملحوظ |
Yine de... basit ve dikkat çekici... bir konuda açık olalım... bu suçlu bir adamın... hayatı! | Open Subtitles | رغم كل هذا لنكن واضحين في أمر بسيط ملحوظ |
Minoslu kadınlar dikkat çekici bir biçimde bağımsız ve nüfuzluydular. | Open Subtitles | "كانت نساء الـ "مينويون مستقلات ومؤثرات بشكل ملحوظ |
Çok dikkat çekici. | Open Subtitles | يرون (آبا) إنه ملحوظ جداً |
Appa çok dikkat çekici değil. | Open Subtitles | (آبا) ليس ملحوظ جداً |
Bu gerçekten benim için oldukça dikkat çekici. | Open Subtitles | حقاً أنها ملحوظة بالنسبة لي. |
O dikkat çekici birisi. | Open Subtitles | انه شخص لافت للانتباه |
Bu dikkat çekici. | Open Subtitles | هذا لافت للنظر. |
Fakat benzeliğin esas dikkat çekici olduğu yer Simeon'un oturma odasındaki portresi. | Open Subtitles | الشبه لافت للنظر (كما فى صورة (سيميون |
Onlarla sadece üç ay önce tanıştık ama onları dikkat çekici bir özelliğimiz olarak kullanıp diğer misafirlere ne kadar hoşgörülü ve harika olduğumuzu göstereceğiz. | Open Subtitles | بالرغم أننا قابلناهما قبل ثلاثة أشهر ولكن نريدهم أن يكونوا في مكانة بارزة لنجعل الضيوف الآخرين أن يعلموا كم نحن متسامحين ورائعين |
Her zamanki baştan aşağı zırhın biraz dikkat çekici. | Open Subtitles | مظهرك المعتاد بدرعك يجعلك بارزة قليلا. |
- dikkat çekici. Bekar bir kadın. | Open Subtitles | انها تظهر بارزة امرآة عازبة |
- Evet, bu dikkat çekici olur. | Open Subtitles | نعم .الى شىء يجذب الانتباه |