Ama dikkatinin burada olduğuna emin olmam gerekiyor %100 olarak! | Open Subtitles | ولكن عليّ أن أتأكد من أن %تركيز هنا، بنسبة 100 |
Başkanın Çin'e odaklanmasını istiyoruz, donma ve protestolarla dikkatinin dağılmasını değil. | Open Subtitles | نريد تركيز الرئيس على الصين، وليس مشتتاً بإعطاء الإذن والإحنجاجات |
Birleşik Devletler'de bir şirket, bu sensörleri arabalarda koltuk başlıklarının içine yerleştirecek bir teknoloji geliştirdi. Böylelikle sürücünün konsantrasyonunu, dikkatinin dağılmasını ve bilişsel yükünü takip edebiliyorlar. | TED | طورت شركة أمريكية تقنية لتضمين هذه المستشعرات في مسند الرأس في السيارات حتى يتمكنوا من متابعة تركيز السائق، والتشتت والحِمل المعرفي أثناء القيادة. |
Yalnızca kızımın dikkatinin dağılmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن يتشتت تركيز إبنتي |
Pitou, Gon'un bile bilmediği noktalara girerek Gon'un dikkatinin açıklama faslına odaklanmasını sağlama aldı. | Open Subtitles | "تعمّدت (بيتو) الإشارة لتفاصيل يجهلها (جون)" "وذلك لتحرص على أن ينصب تركيز (جون) على الشرح" |