Hayır almayayım, dilime frengi bulaştırmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا، شكراً. يروق لي لساني دون أن يكون مصاباً بمرض السفلس |
Çok heyecanlıyım, dilimi dışarı çıkarsam, ve dilime değecek mi görsek ama sen bana bunun neye benzediğini söylemesen, çünkü gözlerimi açık tutunca çok korkuyorum. | Open Subtitles | أنا متحمس سأخرج لساني لأرى اذا كانت ستلامسه لكن عليك اخباري كيف سيبدو الأمر لأنني مرتعب لأبقي عينيّ مفتوحتين |
Şu dilime bir baksana ağzıma sığmıyor çünkü şu an. | Open Subtitles | هل يمكنك أن تلقي نظره على لساني لانه لايلتصق في فمي |
Ağzını açmadı ya da dilini dilime değdirip hareket ettirmedi ama beni öptü ve inanılmazdı. | Open Subtitles | هي.. لم تفتح فمها او وضعت لسانها على لساني,مثل.. |
Konsül olarak döneceğim. Eğer olmazsa, bir daha da dalkavukluk edecek diye dilime güvenmeyin. | Open Subtitles | سأعود قنصلاً وإلا فلن تثق فى قدرة لسانى على المدح |
Ya da artık dilime nasıl hükmedeceğini bilmiyorsun! | Open Subtitles | أو فقط لم أعد أعرف كيف أعض لساني بعد الآن. |
Ya da artık dilime nasıl hükmedeceğini bilmiyorsun! | Open Subtitles | أو فقط لم أعد أعرف كيف أعض لساني بعد الآن. |
Danzo-sama dilime lanetli bir mühür yerleştirmişti. | Open Subtitles | السيد دانزو وضع لعنة على لساني |
Gelecekte dilime daha çok dikkat ederim. | Open Subtitles | سأكونُ حذرةً أكثر مع لساني في المستقبل |
dilime bakın, istediğinize bakın. | Open Subtitles | انظر إلى لساني أو أيّ شيءٍ تريده |
Uyurken formülleri dilime bahşediyor. | Open Subtitles | تضع المعادلات على لساني و انا نائم |
dilime sahip olmalıyım, biliyorum. | Open Subtitles | عليّ صَونُ لساني ، أعلم |
"rahatsızlık dilime vuruyor ve beni saçma konuşmalar yapmaya..." | Open Subtitles | "مضايقة أدلة لساني وعطاءات لي... أن أتكلّم عن لا شيء ولكن..." |
dilime takılıyor. Baldız Won In. | Open Subtitles | إنها فقط على طرف لساني ( يا أخت زوجتي ( وون إن |
Bir tanesi dilime değdi! | Open Subtitles | واحده لمست لساني |
Ve dilini dilime değdirip, oralarda hareket ettirmeyi. | Open Subtitles | ووضع لسانك على لساني وهكذا |
dilime çamur tadı geliyor. | Open Subtitles | أشعر بلزوجة على لساني |
# Tutarım dilime parmak # | Open Subtitles | و ضعتُ إصبعاً على لساني |
Konsül olarak dönmezsem, bir daha da şu dilime şakşakçılık eder diye kimse güvenmesin. | Open Subtitles | سأعود قنصلاً وإلا فلن تثق فى قدرة لسانى على المدح |
Allah'ım, lütfen kalbime nur ver, dilime nur. | Open Subtitles | اللهم اجعل فى قلبى نوراً ....... وفى لسانى نوراً |
Yaptığım şey için, dilime 374 00:15:42,616 -- 00:15:44,582 "Time" dergisinin yılın adamı ödülü vermesi lazım. | Open Subtitles | من أجل ما فعلتة ، لسانى يجب أن ينشر |