Siz de bu zaman diliminde bir İran ticari şirketinden 900 milyon doları havale etmeyi kabul etme yolunu seçmişsiniz. | Open Subtitles | إذا فقد شرعتم في قبول مبادلات سلكية من شركات تجارية إيرانية تصل قيمتها لـ900 مليون دولار خلال تلك الفترة الزمنية |
Karı ve kocaların aynı zaman diliminde yaşamaları gerektiğini düşünürdüm. | Open Subtitles | لقد كنت أظن أن الزوج و الزوجة يجب أن يعيشوا في نفس المنطقة الزمنية |
Eğer şanslıysak, arabayı aynı zaman diliminde fark edebiliriz. | Open Subtitles | أذا كنـُـا محظوظين نستطيع أن نعزل الفترات الزمنية المختلفة |
Aynı zaman diliminde vadesiz hesabı da radikal biçimde şişip sönerken. | Open Subtitles | بفحص حساباته التضخم والتضاؤل بشكل منتظم فى نفس الفتره الزمنية |
O zaman bu zaman diliminde kayıtlara geçmiş tek yaşam formunu ziyaret edelim. | Open Subtitles | إذن أقترح وضع مسار إلى الحضارة المسجلة الوحيدة في هذه الفترة الزمنية |
Bu zaman diliminde olanaksız bir şey. | Open Subtitles | في هذه الفترة الزمنية هذا أمر مستبعد للغاية |
Bu zaman diliminde böyle sinyaller yayan bir teknoloji yok. | Open Subtitles | لا توجد تكنولوجيا مثل هذه يجب أن تكون موجودة في هذه الفترة الزمنية |
Yakmakta olduğumuz bu gömülü fosil yakıtlarını Dünya'nın gömmesi milyonlarca yıl aldı, buna Proklorokokus'un ataları da dâhil ve biz bunu jeolojik bir zaman diliminde göz açıp kapayıncaya kadar kısa bir sürede tüketiyoruz. | TED | الوقود الأحفوري المدفون الذي نحرقه استغرق ملايين السنين لكي تقوم الأرض بدفنه، متضمناً أسلاف البروكليروكوكس، ونحن نقوم بحرق ذلك في غمضة عين على الجداول الزمنية الجيولوجية. |
Ama bankalar kısa zamanda yeni şube açmanın daha ucuz olduğunu keşfettiler ve aynı zaman diliminde banka şubelerinin sayısı yüzde kırk arttı. | TED | لكن البنوك سرعان ما اكتشفت أنه كان أرخص لها فتح فروع جديدة، وشهد عدد فروع البنوكية ارتفاعاً بنسبة 40 بالمئة في نفس الفترة الزمنية. |
- Yapmış olduğu aramalar belli bir zaman diliminde. | Open Subtitles | -الفترة الزمنية التي قام بها بكل هذِه الإتصالات |
Aynı zaman diliminde farklı noktalardan başlayan farklı ipuçlarını takip eden birçok bağımsız soruşturma sonunda tek bir noktada birbirine bağlanıyor. | Open Subtitles | نوع من الظهور المفاجئ حول نفس الفترة الزمنية في أعقاب أدلة مختلفة، ولكن كلها تؤدي إلى نفس المكان في نفس الوقت ، شعبة الجريمة الإلكترونية بنيويورك الخاصة بمكتب التحقيقات الفيدرالي |
Atlantis hangi saat diliminde ki? | Open Subtitles | لأن ما المنطقة الزمنية لاتلانتيس؟ |
Ve APT28'in kurban networklerini tehlikeye sokan yöntemleri özenli ve iyi planlanmış bir kaynak çalışması olarak gösterildi ki bu Moskova zaman diliminde yaklaşık olarak saat sabah 9'dan akşam 6'ya kadar, on yıldan fazla bir süre boyunca icra edildi. | TED | والأدوات التي تستخدمها APT28 لمساومة شبكات ضحاياهم تُظهر جهدًا مدبرًا وذو موارد جيدة استمر ذلك لأكثر من عقد من الزمان حتى الآن في المنطقة الزمنية لموسكو من الساعة 9 صباحاً إلى الساعة 6 مساءً. |
Aynı zaman diliminde Somali'ye de gitti. | Open Subtitles | وهناكرحلةإلى(الصومـال) في نفس الفترة الزمنية |
Aynı zaman diliminde. | Open Subtitles | نفس المنطقة الزمنية |
- Şu zaman diliminde mümkün değil. | Open Subtitles | -ليس ممكنا في هذه الفترة الزمنية |
Aslına bakılırsa birçok fikir aynı zaman diliminde birbiri içine geçmiş 10-11 boyut olduğunu desteklemektedir. | Open Subtitles | في الواقع، نظرية سترينج"تُدعّمفكرةأنّ ... أكثر من 10 أو 11 بُعد مختلف يحتلون نفس الكبسولة الزمنية مثل هذه. تم ضربك كثيراً وأنت طفل أليس كذلك؟ |