"dinlemedim" - Traduction Turc en Arabe

    • أستمع
        
    • استمع
        
    • أنصت
        
    • أصغي
        
    • أُنصت
        
    • أن سمعت
        
    • أصغ
        
    • أَصغي
        
    Ve onu dinlemedim. Eğer dinleseydim, şu an burada olmayacaktık. Open Subtitles ولم أستمع له ولو كنت استمعت، لما كنا هنا الاَن
    Belki de siz erkekleri bugüne kadar yeterince iyi dinlemedim Open Subtitles ربما لم أكن أستمع إليكم يا رفاق بما فيه الكفاية
    Neden içgüdülerime göre hareket etmedim bilmiyorum. Bunu anlıyor musun? Neden dinlemedim ki? Open Subtitles لماذا لم أستمع لغرائزى، تعرفين ماذا أعني؟
    Lucy bizi Drakula'ya götürebilir demiştiniz. Neden sizi dinlemedim? Open Subtitles لقد قلت ان لوسى يمكن ان تقودنا الى دراكولا لماذا لم استمع لك ؟
    Peki. Aptal kasetini dinlemedim ama böyle davranacaksan, çıkar bakalım. Open Subtitles حسناً, لم استمع لأشرطتكِ اللعينة, لكن إذا هذه الطريقة التي ستكونين عليها,
    Tüm bunları duydum, ama dinlemedim. TED سمعت كل هذه الأشياء، لكنني لم أكن أنصت.
    Ama onu dinlemedim ve, Kesinlikle senide dinlemeyeceğim. Open Subtitles ولكني لم أصغي إليه ولن أصغي إليك بالتأكيد
    Karımın söylediklerini dinlemedim ve şimdi o ölmüş biri kadar değerli. Open Subtitles لم أستمع لما ما لدى زوجتي لتقوله وهي الآن ستموت
    - Ben mi, hayır. Pop ve rock şeyden beri dinlemedim... Open Subtitles انا,لا,انا لا أستمع لموسيقي البوب والروك منذ
    ...o bana bir emir verdi ve ben dinlemedim, az kalsın sen ölüyordun. Open Subtitles , لقد أمرني , و ام أستمع له و كدت تُقتل أنت
    İlginç olman gerekmiyordu. O yüzden konuştuğun zaman seni dinlemedim. Open Subtitles لم أريد لفت أنتباهك لذا لم أستمع عندما تحدثت
    Tüm hafta, zaman ve gizliliğe ihtiyacı olduğunu, kendi mülkünde tutmayacağnı söylediniz ama dinlemedim. Open Subtitles طوال الاسبوع كنتم تقولون انه يحتاج للخصوصية و الوقت قلتم لي أنه لن يحتفظ بها في منزله لكنني لم أستمع
    Doktor dizimi altı hafta dinlendirmemi söyledi, ama dinlemedim. Open Subtitles طلب مني ان أريح ركبتي لستة أسابيع ولم أستمع له
    Annen beni uyarmaya çalıştı, Anna, ama ben dinlemedim. Open Subtitles امك حاولت ان تنبهني , آنا لكنني لم استمع
    Ben ise dinlemedim. Başaracağına çok inanıyordum. Open Subtitles لم استمع لهم لأني كنتُ مصرة جداً على انجاح الأمر
    Yani benim suçumdu hocayı dinlemedim Hastaya bakmamamız gerekiyordu Open Subtitles اعنى, لقد كان خطئي لم استمع للاستاذ لم يكن من المفترض ان ننظر الى المرضى
    Yoksa yalanlarını hep dinlersin. Yıllardır hiç dinlemedim. Open Subtitles تستمع إلى الأكاذيب و إلى المزيد من الأكاذيب لسنوات, ولم أنصت أبداً
    Seni daha önce dinlemedim ama artık kesinlikle eminim. Open Subtitles لم أنصت إليك قبلًا لكنّي سأنصت إليك الآن
    Benden ayrılman yardım çağırısıydı ama ben dinlemedim. Open Subtitles حين انفصلت عنّي كنت تصرخ للمساعدة، ولم أنصت.
    Dikbaşlılık ettim... kimsenin lafının dinlemedim.. Open Subtitles لقد كنت أحمقاً بعض الشيء انا لم أصغي لأحد
    Birlikte bu yollara girmememiz konusunda beni uyarmıştı ama dinlemedim. Open Subtitles لقد قام بتحذيري بألا أدفعه لفعل ذلك وأسحبه إلى هذا الجانب ولكنّني لم أُنصت له
    Şimdiye dek içten gelerek kafa sallamadığım bir tane bile şikayet dinlemedim. Open Subtitles و أنا لم يسبق لي أن سمعت أحدٌ يتذمّر و لم أتعاطف معه
    Yıllar evvel beni bu evde eğitmeye başladığın vakitlerde aptal bir velettim ve seni hiç dinlemedim. Open Subtitles قبل سنوات، حين علمتني لأول مرّة في هذا المنزل، كنت طفلاً غبياً صغيراً ولم أصغ إليك قط، لكنك
    Bana anlattığını biliyorum, ama dinlemedim. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّك أخبرتَني، لَكنِّي لَمْ أَصغي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus