Kumsal... çarpan dalgaların sesini dinlememi söylüyordun... | Open Subtitles | الشاطئ أخبرتني أن أستمع إلى تلاطم الأمواج |
dinlememi istediğin şeyi, şu plağı bana ver tatlım eve gidince dinlerim. | Open Subtitles | أعطيني ما تريدين أن أستمع إليه عزيزتي التسجيلات, وسأستمع إليها حينما أعود إلى البيت أعدكِ |
Ne yani, itiraflarını dinlememi ve seni günahlarından arındırmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | إذن، تريدني أن أستمع لإعترافك وأغفر لك جميع خطاياك؟ |
Başka yalanlarını mı dinlememi mi istiyorsun | Open Subtitles | هل هنالك أكاذيب أخرى تريد أنّ تسمعنيّ إياها؟ |
Başka yalanlarını mı dinlememi mi istiyorsun | Open Subtitles | هل هنالك أكاذيب أخرى تريد أنّ تسمعنيّ إياها؟ |
İkisi de dinlememi istiyor. Hangisini dinlesem peki? | Open Subtitles | كلاكما متلهفون لاسمعكم لاكن من ينبغي أن أستمع إليه |
Yoksa sadece sorunlarını dinlememi mi istiyorsun? | Open Subtitles | أو أردْتِ أن أستمع لمشاكلك |
Bak Bay Casey, eğer seni dinlememi istiyorsan arabanın dışında konuşacağız. | Open Subtitles | أنظر سيد (كايسي) إذا كنت تريد مني أن أستمع نخرج من السيارة ونتكلم |
Görüşme sırasında onu dinlememi ister misin? | Open Subtitles | تريدين أن أستمع في المقابلة؟ |
Bir büyücüyü dinlememi mi bekliyorsun? | Open Subtitles | -أتتوقّع منّي أن أستمع إلى مُشعوِذ؟ |
Her neyse, bana dikkatli dinlememi söylediğinde biraz bekledi bu da benim California kahverengi pelikanının belirgin, düşük, çatallı sesini duymama yetti. | Open Subtitles | على كل حال ، عندما أخبرني أن أستمع بحرص ، توقف لوقت كافي ، كي أستمع إلى التفرد المنخفض لصوت البجع البني الأجش الذي يعيش في "كاليفورنيا"! |
- Bana dikkatli dinlememi söyledi, Happy'le nasıl ilgilenmemi istediğini söylemek için değil. | Open Subtitles | -لقد أخبرني أن أستمع |