"dinlemeyi" - Traduction Turc en Arabe

    • الاستماع
        
    • الإستماع
        
    • سماع
        
    • أستمع
        
    • الإصغاء
        
    • الإنصات
        
    • السماع
        
    • تستمعي
        
    • سماعها
        
    • يستمعوا
        
    • التنصت
        
    • الإستِماع
        
    • استمع الى
        
    • الاصغاء
        
    • مستمعة
        
    Onlar, ahenkli melodileri dinlemeyi uyumsuz melodileri dinlemeye tercih ederler. TED هم يحبون الاستماع إلى الألحان المتناغمة بدلاً من الألحان النشاز.
    Kafayı oynatmış olan annemi dinlemeyi bırakıp, uyuyup dinlenmeni istiyorum. Open Subtitles أريد أن تتوقفي الاستماع لأمي المجنونة وتأخذي قسطاَ من النوم
    dediler. Ve ben "Hangi renge boyamak isterseniz?" dedim, ardından onlar "Sen seç." dediler. Ben de "Hayır hayır, ben dinlemeyi öğreniyorum. TED وقلت، " حسناً، ما هو اللون الذي تريدون طلائه؟" وقد قالوا، "حسناً، أنت تختاري." فقلت، " لا، لا، أنا أتعلم الإستماع --
    Bu görev olayları dinlemeyi gerektiriyor. Open Subtitles هذا الدور يتطلب منك الإستماع إلى الحقائق
    Bilirsiniz, bence hepimiz iğrenç hikâyeler dinlemeyi severiz çünkü bu, iğrenç yanımızı keşfetmemizin toplumsal olarak kabul görür bir hâli. TED أعتقد أننا جميعًا نحب سماع القصص المقززة، لأنها طريقة مقبولة اجتماعيًا لاكتشاف الجانب المقزز في أنفسنا.
    Restoranlarda yabancıların konuşmalarını dinlemeyi çok seviyorum bu yüzden kocam sürekli beni eleştiriyor. Open Subtitles حسناً, زوجي دائماً ينتقدني... ...لأنه في المطاعم أحب أن أستمع إلى محادثات الغرباء
    Onunla konuşmayı seviyorum. Sadece onu dinlemeyi. Open Subtitles أحب الحديث معها, أتعلمين مجرد الإصغاء لها
    - Hain sözlerini dinlemeyi reddediyorum! Open Subtitles هذا خائن شمالى أنا أرفض الإنصات لحديثك الوضيع، سيدي
    Affedersin, "onu iyileştirmek için ihtiyacımız olan doz"dan sonra seni dinlemeyi bıraktım. Open Subtitles أسف لقد توقفت عن الاستماع بعد ان قلت الجرعة التي سنحتاجها لنعالجه
    Kusura bakma kendimi şarkıya kaptırdığım için seni dinlemeyi bırakmıştım. Open Subtitles أنا اسف ،لقد اندمجت مع الأغنية وتوقفت عن الاستماع لك
    Sen onu dinlemeyi bıraktın diye o seni korumayı bırakacak değil. Open Subtitles ليس معنى أنك توقفت عن الاستماع لها أنها لا تعتني بك
    Hayır, değilim. Ben sadece organ müziğini dinlemeyi ve çığlıkları seviyorum. Open Subtitles لا أنا لست كذالك , أنا فقط أحب الإستماع إلى موسيقة الأورغن وأصرخ
    Üç ülkenin insanları da bu sonu gelmez anlaşmazlıklardan bıktı, fakat liderleri onları dinlemeyi bıraktılar. Open Subtitles شعوب الثلاث دول سئِموا من هذا الصراع اللانهائي و لكن رؤساءهم توقفوا عن الإستماع إليهم
    Seni dinlemeyi uzun zaman önce bırakmalıydım. Open Subtitles يجب أن أتوقف عن الإستماع إليك منذ مدة طويلة
    Çünkü bu odayı, kendi sesini dinlemeyi ve günü kurtarmayı seviyor. Open Subtitles لأنه يُحبّ هذه الغرفة ويحبّ سماع صوته وهو يُنقذ الوضع
    Hayir, ama Shel açikça dedi ki, rakip müsteriden kurtulursak fikirlerimizi dinlemeyi istermis. Open Subtitles لا , لكن شيل جعلها واضحة اذا تمكنا من التخلص من صراعنا, فأنه سيحب سماع أفكارنا
    Bizim de hikâyeleri dinlemeyi bırakmamız lazım, çünkü kural şu ki, sizi aldatan çoğu adam genelde umursamıyordur. Open Subtitles ويجب علينا أن نتوقف عن سماع تلك القصص لأن القاعدة تقول أن كل شخص يخونك هذا يعني بأنه لا يكترث لأمركِ بشكل كبير
    dinlemeyi bırak, onunla bu konuyu asla konuşmamalıydım. Open Subtitles أنا لم أستمع له. أنا لم أتكلم معه عن هذا.
    - Yerinde kaygıların vardı ve ben dinlemeyi reddettim. Open Subtitles حسناً , لديكِ مخاوف شرعية ولكنى رفضت الإصغاء لها
    dinlemeyi öğrenemezsin. Onunla doğarsın. Open Subtitles الإنصات إنه شيء لايمكن تعلمه بل هو شيء تولد به
    Bana da öyle demislerdi ama, bir sure sonra dinlemeyi birakiyorsun iste. Open Subtitles أخبروني بانه قد يحصل هذا لكن الحقيقة المرة هي ستتوقفين عن السماع
    Ama bu arada bunu gerçekten, dinlemeyi istiyorum tamam mi? Open Subtitles لكن بنفس الوقت، أودُّ منكِ، أن تستمعي لهذه، لذا موافقة؟
    Akşam yemeğinde dinlemeyi isterim. Open Subtitles أفضّل سماعها على العشاء الليلة. تزوجت مجدداً.
    Belki de o zaman konuşmak yerine, dinlemeyi öğrenmeliler. Open Subtitles اذن من الافضل لهم ان يستمعوا اكثر مما يتحدثون
    Sosyal Birlik büroları tuttuktan sonra dinlemeyi onayladın mı? Open Subtitles هل وافقت على التنصت بعدما انتقل حزب الوحدة للمكان؟
    Kafanın sesini dinlemeyi bırakıp vücudunun sesini dinlemeye ne dersin? Open Subtitles الذي لا تَتوقّفُ عن الإستِماع إلى كَ الرئيس والبداية التي تَستمعُ إلى جسمِكِ؟
    Bana kendi sezgilerimi dinlemeyi sen öğrettin. Open Subtitles علمتني بنفسك فقط ان استمع الى حدسي الخاص
    Sadece, kafasındaki sesi dinlemeyi bırakmasını istiyorum. Open Subtitles أتمنى فحسب لو توقف عن الاصغاء لذاك الصوت في رأسه
    O dinlemeyi iyi bilirdi. Sen de konuşmayı. Open Subtitles حسنا , لقد كانت مستمعة جيدة وأنت كنت متحدث جيد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus