| Brian beni "dinozorlarla Yaşam" programına götüreceği için çok heyecanlıydı. | Open Subtitles | براين كان متحمساً جدا لأخذي لرحلة مع الديناصورات ليلة البارحة |
| Ve Tanrı üçüncü gün insanoğlunun dinozorlarla ve eşcinsellerle savaşması için Remington marka tüfeği yarattı. | Open Subtitles | وفى اليوم الثالث أهدى الأنسان إلى صناعة بندقية ريمنجتن بمزلاج ولذلك حتى يستطيع أن يحارب الإنسان الديناصورات. |
| "dinozorlarla Gezinti"ye hoş geldiniz! | Open Subtitles | مرحبا بكم في رحلة مع الديناصورات 17 حيواناً من العصور ماقبل التاريخ ذات الحجم الطبيعي |
| Yer altındaki dinozorlarla ilgili şu film. | Open Subtitles | ذلك الفيلم الذي تدور أحداثه بأسفل الأرض، وبه ديناصورات |
| Mr. Cross'un dinozorlarla alakalı faaliyetlerini desteklemek için elimden geleni yaparım. | Open Subtitles | سوفَ أفعل كل ما باستطاعتي لأكون داعماً للسيد (كروس) في الأمور التي تتعلق بالديناصورات. |
| - Jane "dinozorlarla Yaşam" programı ekibi dün geceki gösteriden bazı görüntüler gönderdi. | Open Subtitles | طاقم رحلة مع الديناصورات أرسلوا هذا الفيديو من عرض ليلة البارحة |
| Bu toprakları, düzinelerce farklı türde otobur dinozorlarla paylaşırlar. | Open Subtitles | يشترك معه في السهول العشرات من الأنواع من الديناصورات آكلة النباتات. |
| Bu darbe, tüm yemek zincirinin yok olmasına sebep olmuştu ve yok olma sadece dinozorlarla sınırlı değildi. | Open Subtitles | ،نتج جرَّاء الإصطدام إنهيارٌ في السلسلة الغذائيـَّة و الإنقراض لم يشمل الديناصورات فقط |
| Tarih öncesi deniz yaratığı olan ve dinozorlarla yok olan | Open Subtitles | حيوان برمائي من قبل التاريخ مات مع الديناصورات |
| Seviyor. Okulu seviyor. dinozorlarla ilgili konuşurken onu dinlemelisin. | Open Subtitles | إنّه يحبها، يحب المدرسة، عليك أن تسمعه يتحدث عن الديناصورات. |
| dinozorlarla oynama zamanı değil, canım. Sıvışalım buradan. | Open Subtitles | لا يوجد وقت للعب مع الديناصورات يا عزيزتي، لنغادر بسرعة. |
| Muhasebecilerim para harcamamı söylüyor ben de bu küçük dinozorlarla bir şey yapabilirsem hem muhasebecileri memnun ederim hem de kasaba biraz vergi kazancı elde eder. | Open Subtitles | حسابات تخبرني بأن انفق بعض المال واكتشفت بأنه يمكنن ان افعل بعض الاشياء مع تلك الديناصورات الصغيرة |
| Arka tarafta dinozorlarla ilgili bir kitap okuyordum. | Open Subtitles | كنت في الغرفة الخلفية أقرأ كتاباً عن الديناصورات. |
| Özetle dinozorlarla alakalı çok şey öğrendik. | TED | باختصار، تعلمنا الكثير عن الديناصورات. |
| Neden diğer dinozorlarla birlikte orada değilsin? | Open Subtitles | لم لا تبقى هنا مع الديناصورات الأخرى؟ |
| dinozorlarla kuşlar arasındaki doğrudan bağlantı. | Open Subtitles | "الصلة المباشرة بين الديناصورات و الطيور" |
| Montana'da bir T-Rex'in fosillerinde bulunan yumuşak doku kalıntıları dinozorlarla günümüz kuşları arasındaki bağı göstermektedir. | Open Subtitles | في (مونتانا)، البقايا الحفريّة للـ(تيناصوراص ريكس) أنتجت نسيج ناعم يشير إلى وصلة واضحة بين الديناصورات والطيور الحديثة. |
| dinozorlarla olan bağlantımız. | Open Subtitles | لدّينا إرتباط مع الديناصورات. |
| Herhalde ışınlanma cihazı olacak, dinozorlarla bir uzay gemisindeyiz, neden olmasın ki? | Open Subtitles | ناقل، هذا واضح، أَعني، نحن على سفينة فضائية، مع ديناصورات لماذا لا يكون هناك ناقل؟ |
| Neşelen, Bart. dinozorlarla çalışıyorsun. Çocuklarımı özledim. | Open Subtitles | ابتهج يا (بارت)، فأنت تعمل الآن مع ديناصورات - أنا أفتقد أبنائي - |
| - dinozorlarla ne ilgisi var? | Open Subtitles | -ماذا تعنين بالديناصورات ؟ |