| Dion tapınağının tarihi M.Ö. 5. yüzyıla, Yunan Mitolojisinin altın çağına kadar uzanır. | Open Subtitles | يعود تاريخ معبد ديون إلى القرن الخامس قبل الميلاد العصر الذهبي للأساطير اليونانية |
| Neredeyse Céline Dion gibi yapıp | Open Subtitles | اعتقدت أنني سأكون مثل برنامج، سيلين ديون |
| Docker marka kıyafetler giyse, birkaç Celine Dion albümü alsa, ve beyaz bir piliçle uyusa, onu satılmış olarak mı görüyorsun? | Open Subtitles | بإرتداء الملابس المشعوزة و سماعة بعض أغانى سلين ديون و ينام مع دجاجة بيضاء فإنة بذلك قد باعكم ؟ ؟ |
| Kendini daha iyi hissedeceksen eğer, Céline Dion şarkıları söylerken bize salam attılar. | Open Subtitles | لو ان هذا يشعرك بالتحسن, لقد قالوا اشياء متخلفة بينما نحن نغنيى اغاني سلين ديون |
| 6 ay önce Celine Dion konserine bilet almış. | Open Subtitles | حسنا,لقد اشترى تذكرة ليرى سيلين ديون قبل 6 اشهر |
| Baldırlarını ovalarken, Quebec'in gelmiş geçmiş en iyi şarkıcısı Celine Dion'dan bir şarkı söylemek istiyorum. | Open Subtitles | بينما أقوم بتدليككِ سأغني لك أغنية من قبل المغني الأعظم كويبيك, والآنسة سيلين ديون |
| Bayanlar baylar, muhteşem Celine Dion karşınızda! | Open Subtitles | آنساتي سادتي رجاءً رحبوا بالآنسة المدهشة سيلين ديون |
| Zeus'a ithaf edilmiş bu tapınak, Dion diye bilinen antik bir şehrin en önemli parçasıdır. | Open Subtitles | كان مركزاً لمدينة قديمة تدعى ديون و كانت مخصصة للإله زيوس |
| Ben daha çok modern jazz seviyorum. "The Canadian Chanteuse" Ms.Celine Dion gibi. | Open Subtitles | وأنا أميل للجاز العصري أكثر والمطربة الكندية سلين ديون |
| Selina Dion olmadığım aklınızda bulunsun ona göre. | Open Subtitles | أنت فقط تَحتاجُون لأن تتذكروا دائما أني لست سيلينا ديون. |
| Taktiğimizi değiştirmeliyiz, General Dion. | Open Subtitles | نحتاج إلى تغير في استراتيجياتنا ، جنرال ديون |
| Kralın en yakın danışmanı olduğunuz için hedef alınabilirsiniz, General Dion. | Open Subtitles | لقد سمعت بأنك يا جنرال ديون كونك من المقربين للملك قد تكون هدف |
| İki kere ön sıradan Celine Dion izlediler. | Open Subtitles | إلى حفل سيلين ديون في المقاعد الأمامية مرتين |
| Piç kızımı Celine Dion'a götürmeliyim, bakalım görünce ne diyecek. | Open Subtitles | عليّ إعادة ابنتي اللقيطة إلى سيلين ديون) وسأسمع رأيها بالموضوع) |
| Biliyor musun? Kaset çalar da Celine Dion var. | Open Subtitles | إنني أملك أغنية، سيلين ديون "ما وراء الموسيقى" على فيديو |
| Celine Dion konserine ben gitmedim. | Open Subtitles | مبتهج لأنك جلست قريبا ً من سيلن ديون |
| Dolandırıcılığı fark etti ve Dion'u, paranın yarısını vermezse yetkililere bildirmekle tehdit etti. | Open Subtitles | لقد إكتشف الخدعه و هدد أن يبلغ بهذا إلا إذا أعطاه (ديون) النصف |
| Celine Dion fazla abartılıyor. | Open Subtitles | سيلين ديون غالوا فى تقدير مواهبها كثيرا |
| Bir sürü asansörde de Celine Dion çalıyor. Bu bunu doğru yapmaz. | Open Subtitles | الكثير من المصاعد تصدر أغانى لـ(سيلين ديون) هذا لا يجعل الأمر مقبولاً |
| Artık Celine Dion'un o şovlardan sonra nasıl hissettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كيف تشعر (سيلين ديون) بعد واحد من تلك العروض |
| Celine Dion'ı Las Vegas'ta canlı dinleme imkânı için çekiliş vakti geldi! | Open Subtitles | استمعوا جميعاً لإنه حان وقت جائزتنا الكبرى لهاتان التذكرتان -لرؤية سيلين دوين مباشرةً في لاس فيغاس |
| Burası Dion'la benim için ne kadar anlamlı biliyorsunuz. | Open Subtitles | (تعرفون كم يعني هذا المكان لي و(لديون |