"dipte" - Traduction Turc en Arabe

    • القاع
        
    • القعر
        
    • في الأسفل
        
    İşin doğrusu, akıllı telefonumla su altında çektiğim, dipte duran dev orfozun bir fotoğrafını gösteriyorum. TED في الحقيقة، إننى أريهم صورة التقتطها بهاتفي الذكي تحت الماء لسمك الأخفس الضخم مستقر في القاع.
    Bizi yenseniz de fark etmez, daha önce neredeyseniz yine orada olacaksınız, dipte. Open Subtitles لا يهم ان ضربتنا ستبقى بالمكان الذي كنت فيه سابقًا في القاع
    Kibarlar zirvede, avam ise dipte, ve ben de, her iki gruptan sağlam bir cukka çıkarmak için tam ortalarında. Open Subtitles الأغنياء في الاعلى, والعامة في القاع وأنا والطبقة الوسطى نأكل أموال الفريقين
    dipte çok kablo ve pislik var. Arama yapmak, iğneyle kuyu kazmak gibi. Open Subtitles هناك كابلات و حطام على طول القاع ، هذا عمل شاق
    İlk raporlara göre dipte büyük bir kayma var ve büyük bir tsunami dalgası kuzeydoğudan bekleniyor, tamam. Open Subtitles تفيد التقارير الاولى انتقال كبير فى القعر و تتراكم ظروف حدوث هزة الى الشمال الشرقى
    Ve bir de şu küçük balığa bak, en dipte, dalgıç adamla meşgul olmaya çalışıyor. Open Subtitles والأن انظر الى هذهِ السمكة الصغيرة في الأسفل ، تحاول ان تخرج وتصنع من نفسها شيئاً
    Peki o karanlıkta o lanet dipte ne görüyorsun ki ? Open Subtitles بحق الجحيم ما الذي ترينه بذلك القاع المعتم؟
    Kuzey deniz filleri köpekbalığına av olmamak için dipte yüzüp, gizlenirler. Open Subtitles عجول البحر الشمالية تبقى قريبة من القاع بإستعمال التخفى لتتفادى ان تصبح فريسة للقرش
    Büyük Beyaz'ın stratejisi, dipte dolaşarak su yüzeyinde bir siluet aramaktır. Open Subtitles إن إستراتيجية القرش هي الطواف على طول القاع مترقبا لما يمكن ان يكون ظلا في الأعلى
    Deniz üstünde ya da dipte ölüp ölmediğini belirlemesi de bayağı işime yarar. Open Subtitles بداعي ان يكون الفحص شاملاً أريد ان احدد فيما إذا كان قد مات عند رأس أو مات عند القاع و من ثم طاف للأعلى
    Bir Şeritli Kedibalığı sürüsü, köklerde ve alüvyonlu dipte gelişen alglerle beslenir. Open Subtitles حشد سمك السلور المخطط يتغذى على الطحالب النامية على الجذور وعلى القاع الملئ بالطمى
    Kedibalığı sürüsü, bir dalgayı kırar gibi çamurlu dipte ilerliyor. Open Subtitles تتعاقب مدرسة السلور عبر القاع القذر مثل موجة مكسورة
    dipte ne ararsan var, denizyıldızı, deniz kestaneleri. Open Subtitles مختلف الأحياء في القاع نجم البحر، قنافذ البحر
    Ama kulübe kimse rağbet etmeyince hala en dipte olduğumuzu anladım farklı. Open Subtitles وعندما لم يسجل أحد للنادي أدركت أننا لانزال في القاع غريبون
    Birçok şey olmak istediğim halde dipte yüzerdim. Open Subtitles هناك العديد من الأشياء التي أردتها .ولكن وضعي كان في القاع
    Komik olan ise, bilirsin, tüm hayatını dipteki kısır döngün üzerine kurarsın ama bunun böyle olmadığına kendini inandırırsın durmadan yükselerek, hayatta kalman gerektiğini düşünürsün ama aslında dipte daireler çizmek için... bir çok nedenin vardır. Open Subtitles المضحك هو أنك تقضين حياتك تدورين حول القاع تخادعين نفسك بأنك بعيدة عن القاع
    Kardeşin dipte yardım çığlıkları atarken kömürler birden üstüne yığıldı ve kardeşin altında kalıp boğularak öldü. Open Subtitles القاع، وصرخت تطلب المساعدة بينما كان أخيك يختنق أسفل القاع.
    Izgara en dipte, sanırım gevşetebiliriz. Open Subtitles الأفضل بواسطة الغطاء في القاع ربما يكون مفكوكا
    Gözlerinden yılanbalıkları ve yengeçler çıkarken dipte süzülmek nasıl olur sence? Open Subtitles ستنزلق الى القاع و الاسماك ستلهو بعينيك
    Belki onu dipte gördü. Open Subtitles وربَما يكون قد وجدهم في القعر
    dipte de bir kutu mendil ve yara bantları var. Open Subtitles وهُناك صندوق المناديل في الأسفل وبعض الضمادات.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus