Para eline geçer geçmez, babam beni bir telgraf direğinin önüne getirdi. | Open Subtitles | ...بمجرد أن تلقى أبي المال في يديه أقنعني بالوقوف قرب عمود بريد |
Onu buradan götürsen iyi olur çünkü bu lamba direğinin kuzeyi bizim bölgemiz. | Open Subtitles | حسناً من الأفضل أن تخرجه من هنا لأن المكان من شمال عمود المصباح لنا |
Mızıka alayını görebileyim diye beni omzuna almıştın ama bir lamba direğinin altında duruyorduk da kafamı öyle bir çarpmıştım ki yıldızları saymıştım. | Open Subtitles | لقد وضعتني تحت سيطرتك حتي ارى الفرقة كمسار بها ولكن نحن واقفون تحت عمود المصباح وضربت رأسي بشدة ورأيت النجوم |
"Bayrak direğinin orada durdu Ve kafasını üşüttü." | Open Subtitles | أنة يقف بجانب سارية العلم اصاب نفسة بالانفلونزا |
Festivalin doruk noktası yeniden süslenen 25 metrelik bir bayrak direğinin yani kutsal sunağın tekrar yerine dikilmesidir. | Open Subtitles | ذروة الاحتفال لبس الملابس الجديده للذبح سارية علم ارتفاعها متر 25. |
Ve o bayrak direğinin çıplak olması dışarıya yanlış mesajlar veriyorsa? | Open Subtitles | وأن تعرية السارية قد تعطي الإنطباع الخاطئ |
Telgraf direğinin önünde hareket eden birşey var.Bir köpek mi? | Open Subtitles | .زوبين : هناك شيءٌ أمام عمود التلغراف هل هذا كلب ؟ |
Bu arada, totem direğinin en önemli kısmı taban kısmıdır. | Open Subtitles | و بالمناسبة الجزء السفلي من عمود الطوطم هو أهم جزء فيني |
Sokağın yanında, elektrik direğinin altında sadece oturuyordu. | Open Subtitles | كان في شارع جانبي، يجلسهناكفقط.. في بِركة من الضوء تحت عمود إنارة |
Ya bir karyola direğinin arkasındadır ya da gölgede kalmıştır. Asla... | Open Subtitles | كانت تكون خلف عمود أو في ظل، لم نكن أبداً... |
Ya bir karyola direğinin arkasındadır ya da gölgede kalmıştır. Asla... | Open Subtitles | كانت تكون خلف عمود أو في ظل، لم نكن أبداً... |
-Duyuru işleri. Geçen yılın afişinde, şenlik direğinin çevresinde dans eden kızlar ve çiçekler vardı. | Open Subtitles | بوستر العام الماضي كان فتيات بـ اكاليل ورد يرقصن حول عمود بأشرطة ملوّنة *لعبة مشهورة للفتيات* |
Mızıka alayını görebileyim diye beni omzuna almıştın ama bir lamba direğinin altında duruyorduk da kafamı öyle bir çarpmıştım ki yıldızları saymıştım. | Open Subtitles | حملتني على كتفكَ حتى يمكنني أَنْ أَرى الفرقة وهي تمر لَكنَّنا كُنّا نَقِفُ تحت عمود مصباح وصَفعتُ رأسي بشدة رَأيتُ النجومَ |
Şurada, aydınlatma direğinin yanında. | Open Subtitles | كان هنا، بجوار عمود إضاءة الشارع. |
Kavga ederken bayrak direğinin üzerine düştük. | Open Subtitles | وقتالنا تسبب بقوطنا على سارية العمل |
İlk önce, geri dönüp 1928 yılına bir göz atalım Al Capone`nu bayrak direğinin tepesinde çarliston dansı yaparken gördüğünüz yıl. | Open Subtitles | لكن أولاً ، لنأخذ نظرة من الماضي لعام 1928 (تلكالسنةالتيقدشاهدتمفيها( اللبون.. يرقص رقصة (الشرلستن) على سارية العلم |
Seninle bayrak direğinin orada... | Open Subtitles | أنا سألتقيك عند سارية العلم مثل... |
Selam Abed, kız arkadaşın seninle bayrak direğinin orada on dakika sonra buluşacak. | Open Subtitles | مرحبا ، (عابد) ، صديقتك سوف تلتقي بك عند سارية العلم في عشر دقائق. |
Troy seninle bayrak direğinin orada on dakika sonra buluşacak. | Open Subtitles | (تروي) سيقابلك عند سارية العلم بعد عشر دقائق. |
Ve o bayrak direğinin çıplak olması dışarıya yanlış mesajlar veriyorsa? | Open Subtitles | وأن تعرية السارية قد تعطي الإنطباع الخاطئ |
Binadaki anten direğinin bu gece bitmesi için fazladan çalışma gerekiyor. | Open Subtitles | شهر آخر وسننتهي السارية التي على هذا المبنى تحتاج لعمل إضافي, يجب أن تنتهي الليلة |