Ve yol boyunca, sokak lambası direkleri üzerindeki afişlerde konseri yer alıyordu. | Open Subtitles | وطوال الطريق ، على أعمدة الإنارة . هناك لافتة اعلانية عن الحفلة |
Onlar üzerinde dengesiz ideolojik bayrakların dalgalandığı aynı çitin direkleri gibidir. | Open Subtitles | إنها أعمدة السياج والتي عليها أيدلوجيات الرايات الغير مستقرة تحلق |
Her nasılsa, 77 sefer sayılı uçak, kanatlarından herhangi biri ve aydınlatma direkleri belirgin bir hasara uğramaksızın, 5 aydınlatma direğini yerden tamamen kopartmayı becerdi. | Open Subtitles | و مع ذلك الرحلة 77 أستطاعت أن تحطم خمسة أعمدة إنارة و تقتلعهم من الأرض بدون تدمير أى من الجناحين أو أعمدة الإنارة نفسها |
Bu direkleri dikmek için bundan fazlasını biliyor olmalısın. | Open Subtitles | أظنّك تعرف أكثرَ من ذلك بالنظر لهذه الأعمدة |
Yol üzerinde, kuzey istikametinden güneye doğru uzanan elektrik direkleri var. | Open Subtitles | عند مفترق طرق من اعمدة الكهرباء تمتد من الشمال والجنوب |
Onlar üzerinde dengesiz ideolojik bayrakların dalgalandığı aynı çitin direkleri gibidir. | Open Subtitles | وهي أعمدة السياج التي يعلقون عليها فكرتهم المضطربة |
Meksika da Monterrey'den Veracruz' kadar tüm telgraf direkleri asılanlarla dolu. | Open Subtitles | المكسيك تشنق من أعمدة التلغراف من مونتيري لفيراكروز |
Neden burda çit direkleri olmasına rağmen hiç çit yok? | Open Subtitles | لماذا يوجد أعمدة سياج بالرغم من عدم وجود سياج |
Totem direkleri özel olayları anmak için yapılır. | Open Subtitles | إن أعمدة الطوطم تعد تخليداً لأحداث معينة |
Biz onlar için trafik ışıkları gibiyizdir. Dur işaretleri. Lamba direkleri. | Open Subtitles | قد نكون كإشارات المرور بالنسبة لهم، علامات توقف, أعمدة إنارة. |
Sürücüler atlarını kamçıladılar, subaylar ve askerler vagonların direkleri arasına doğru itildiler ve sıkıştırıldılar. | Open Subtitles | -استخدم السائقين أحصنة الضباط وتزاحم الجنود و اعتصروا أنفسهم داخل العربات.. -وحتى بين أعمدة العجلات |
Telefon direkleri arasında sprint yapmak ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين العدو حتى أعمدة الهاتف ؟ |
Keşke benim atalarım da totem direkleri yapsaydı. | Open Subtitles | أتمنى أن يكون أسلافي قد صنعوا أعمدة |
- Telefon direkleri mi? - Yaklaştınız, yaklaştınız. | Open Subtitles | أعمدة التليفون أقتربتى,أقتربتى |
- Telefon direkleri mi? - Yaklaştınız, yaklaştınız. | Open Subtitles | أعمدة التليفون أقتربتى,أقتربتى |
Uh, tamam, neden orada striptiz direkleri var? | Open Subtitles | حسناً ، لماذا يوجد هنا أعمدة الراقصات ؟ |
Çünkü striptiz direkleri, bazen soğuk olabiliyor. | Open Subtitles | لأنك تعلم بأن تلك الأعمدة التي يرقصون عليها قد تصبح شديدة البرودة. |
Evet, direkleri aldık, çadırı aldık, kamp eşyalarını aldık, küreği aldık, küreği gömmek için küreği aldık. | Open Subtitles | صحيح , حصلنا على الأعمدة والخيمة حصلنا عىل موقد التخييم , وحصلنا على المجرفة , وجاروف لدفن المجرفة |
Yol üzerinde, kuzey istikametinden güneye doğru uzanan elektrik direkleri var. | Open Subtitles | عند مفترق طرق من اعمدة الكهرباء تمتد من الشمال والجنوب |
Çadır direkleri ve çantaların iskeletleri nasıl olur? | Open Subtitles | ما رأيكم لو استخدمنا إطارات حقيبة الظهر وأعمدة الخيام |
Direkler. direkleri kesin. | Open Subtitles | حبال الصاري، اقطعوا حبال الصاري |
Döşemeleri, direkleri, her yeri bir anda çatırdamaya başladı. | Open Subtitles | كلّ لوح خشبي في كلّ مكان، وكلّ سارية في آن واحد بدأت بالصرير |