"dirençli" - Traduction Turc en Arabe

    • مقاومة
        
    • المقاومة
        
    • مقاوم
        
    • مرنة
        
    • مرونة
        
    • مرن
        
    • يقاوم
        
    Aslında protein, hücrenin kendisini hücreyi daha dirençli kılmak için değiştiriyor olabilir. TED و في الواقع, يمكن أن يغير الخلايا نفسها .لتجعل نفسها خلايا مقاومة
    Her şeyden önce, sıtmaya dirençli sivrisinek üretmenin çok zor olduğu anlaşılmıştı. TED لسبب واحد فقط، تبيّن أنه من الصعب جداً تخليق بعوضة مقاومة للملاريا.
    Ayrıca süper askerlerin zırhının silahlarımıza dirençli olduğunu da biliyordu. Open Subtitles هو كذلك يعلم , درع الجندي الفائق مقاومة لأسلحة الطاقة
    Domuzdaki antibiyotiğe dirençli salmonella ve nihai ürün arasında yüksek bir bağlantı vardı. TED وكان هناك ارتباط وثيق بين السالمونيلا المقاومة للمضادات الحيوية في الخنزير. والمنتج النهائي.
    Binbaşı Carter geri dönüş yolunda. O daha az dirençli olabilir. Open Subtitles ماجور كارتر فى طريقها للعودة قد تكون أقل منه فى المقاومة
    Şekerli hamur, tuzlu olana göre elektiğe 150 kat daha dirençli, yani yalıtkan. TED حسناً .. انه مقاوم للكهرباء 150 مرة اكثر من الصلصال الملحي
    Karım dirençli görünüyor ama doktor sorunlardan bahsettiğinden beri çok acı çekiyor. Open Subtitles زوجتي تبدو مرنة جدا، لكنّي أعرف هي تعانى منها منذ أن الطبيب أخبرنا عن التعقيدات.
    Bütün enerjileri ve kuvvetleri, sağlıklı güçlü ve dirençli bir okyanusa bağlı. Open Subtitles كلّ هذه القوّة وَ الطاقة مرهونة بسلامة وَ ازدهار وَ مرونة المحيط
    Okyanuslar, hakikaten, bir aşamaya kadar dirençli ve toleranslı, ama bizim iyi bekçiler olmamız gerekiyor. TED والمحيطات ، في الواقع ، مرن ومتسامح إلى حد ما ، لكن يجب ان نكون اوصياء جيدون
    Aslına bakarsanız, onlar dünyadaki en yangın dirençli bitkilerdir, ve burada gördüğünüz gibi bunların hepsi yanmış gibi gözüküyor. Open Subtitles في الواقع ، انهم أكثر النباتات مقاومة للحريق على وجه الأرض و يمكنك ان ترى هنا، هذا يبدو مُحْرَق.
    2008’de İsveç’deki doktorlar, Hindistan’da bir adama, bir ilaç dışındaki tüm farklı enfeksiyonlara karşı dirençli olan bir enfeksiyona sahip olduğu yönünde teşhis koyular. TED عام 2008، قام أطباء في السويد بتشخيص حالة رجل من الهند مصاب بعدوى مختلفة مقاومة لجميع العقاقير إلا واحد آنذاك.
    Elindeki sıtmaya dirençli sivrisinekleri, sıtma taşıyan bütün o sineklerle nasıl yer değiştirebilirsin? TED والآن بعد أن حصلت على بعوضة مقاومة للملاريا، كيف يمكنك استبدال البعوض الحامل للملاريا؟
    Afrika'nın Sahra Çölü altındaki kısmı, Sahara Çölü altı Afrika'sı dünyanın büyümeye karşı en dirençli bölgesi olageldi. TED الآن في افريقيا في جنوب الصحراء الكبرى، جنوب الصحراء الكبرى في أفريقيا كانت المنطقة من العالم الأكثر مقاومة للنمو.
    Ne yazık ki, bazı bakteriler şu anda mevcut olan tüm antibiyotiklere dirençli hale gelmiştir. TED لسوء الحظ، أصبح لدى بعض البكتيريا مقاومة ضد كل المضادات الحيوية المتاحة حالياً.
    Haklıydı. 1940'larda ve 50'lerde dirençli bakteriler ortaya çıkmaya başladı. TED لقد كان محقّاً: في أربعينيات وخمسينيات القرن الماضي، كانت مقاومة البكتيريا قد بدأت بالظهور.
    Hastalığa dirençli mısır ve pamuğun melez soylarını geliştirmesiyle ünlü. Open Subtitles انه مشهور بتطويره لسلالات هجينة من الذرة والقطن المقاومة للامراض
    Çok dirençli olanlara örnek olarak sukulent (su depolayan bitkiler) verilebilir. TED وهكذا نجد المثال الأقصى لهذه المقاومة في النباتات المقاومة للجفاف.
    En önemli ve anlamlı amacım, insan bağı yaratmak, dirençli olmayan ve kontrol edilmeyen alanda gerçekleşiyordu. TED استطعت الشعور بأعمق نواياي، ما يهمني بشكل أكبر، هذا التواصل البشري الذي قد يحدث في مكانٍ خالٍ من المقاومة والهيمنة.
    Bakterileri geleneksel antibiyotiklerle öldürüyoruz ve bu durum dirençli mutantların seçilmesine neden oluyor. TED حاليا نقضي على البكتيريا باستخدام المضاد الحيوي التقليدي وذلك ينتقي بديل مقاوم
    Ya bu ne? 3 mmlik sabit dirençli, yüksek empedanslı kablo. Open Subtitles و هذا سلك 3 ملم مقاوم للتيّار الكهربائي العالي.
    Sekiz yaşındayken annen haber spikeriyle tanışmak için senin kaçırıldığın hikâyesini uydurduğunda dirençli olmayı öğreniyorsun. Open Subtitles عندما كنت في الثامنة وكانت امي تدعي انه تم اختطافها لتتمكن من لقاء رجل الاخبار المحلية هل تعلمون لقد تعلمت ان اكون مرنة
    Bu terim, özellikle zor zamanlarda dirençli olduklarını kanıtlamış toplulukları araştıran sosyologlardan gelmektedir. TED جاء المصطلح من علماء الإجتماع الذين كانوا يدرسون المجتمعات التي أثبتت مرونة خاصة في أوقات الضغط.
    Amacımızına doğru kümülatif gelişimi değerlendirmek için her beş yılda bir ele alacağımız kontrol noktaları yine yasal olarak bağlayıcı ve karbondan arındırılmış ve daha dirençli bir ekonomiye giden bu güzergâh da yasal olarak bağlayıcı. TED و ستكون نقاط التفتيش التي سنقوم بها كل خمس سنوات لتقييم التقدم المشترك نحو الهدف ستكون ملزمة قانونا. والطريق نفسه نحو اقتصاد مرن أكثر و خال من الكربون سيكون ملزما قانونا.
    Geniş spektrumlu antibiyotiklere cevap vermiyor. Demek ki dirençli bir şeyle karşı karşıyayız. Open Subtitles لا يستجيب للمضاد الحيوي واسع الانتشار لذا فهناك شئ يقاوم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus