| Kadın çok cesurmuş ve canavara direnmiş. Fakat canavar çok büyük ve öfkeliymiş. | Open Subtitles | لقد قاومت المرأة الشجاعة بضراوة، إلا أن قبضة الوحش كانت أكبر |
| direnmiş gözüküyor. Ona saldıranı tırmalamış. | Open Subtitles | يبدو وأنها قاومت خدشت من هاجمها |
| Hııım. Sana bakınca görünene göre bayağı bir direnmiş. | Open Subtitles | بالنظر إليكَ , يبدو بأنها قاومت بشدّة |
| Delfino direnmiş ama yapabileceği bir şey yokmuş. | Open Subtitles | دلفينو قاوم لكن لم يكن بوسعه فعل شيء |
| Evet tutklamaya direnmiş. | Open Subtitles | نعم، قاوم الاعتقال. |
| Kadın direnmiş, katil tekrar bıçaklamış. | Open Subtitles | لقد قاومت فقام بطعنها مرة أخرى |
| Kesinlikle direnmiş. | Open Subtitles | لا شك أنها قاومت |
| Kavgacıymış. Epey direnmiş, Jack. | Open Subtitles | لقد قاومت الجاني وخمشته بأظافرها{\pos(195,220)} (يا (جاك{\pos(195,220)} |
| Kenara çekince tutuklanmaya direnmiş. | Open Subtitles | عندما أوقفها قاومت الاعتقال |
| Seninki direnmiş anlaşılan. | Open Subtitles | يبدو أنها قاومت |
| Meredith Joy epey direnmiş. | Open Subtitles | ميريديث جوي ) قاومت) |
| Görünüşe göre Madison direnmiş. | Open Subtitles | يبدو أنّ (ماديسون) قاومت. |
| O zaman Charlie çatıdan atılmadan önce direnmiş mi? | Open Subtitles | إذن قاوم (تشارلي) شخصاً قبل أن يُرمى من على السطح؟ |
| İyi direnmiş. | Open Subtitles | لقد قاوم بشدّة |