Tamam ozaman söyle, Dixon'ın biyolojik annesiyle nasıl gidiyor? Hmm... iyi gibi, ha? | Open Subtitles | حسنا, إذا, أخبريني, كيف تسير الأمور مع والدة ديكسون البيولوجيه؟ الأمور جيده, هه؟ |
Çünkü Sandy Dixon'ın oğlu... diye anılmak istemedim. | Open Subtitles | لأننى لم ارغب فى ان انتهى مثل ابن ساندى ديكسون |
Bay Dixon'ın neyi beklediğini bildiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن ان السيد ديكسون كان يعرف ما يتوقعه |
Sandy Dixon'ın oğluna bir şans daha vereceğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | هل يعنى هذا أنك ستمنحين ابن ساندى ديكسون فرصة ثانية ؟ |
Dixon'ın seni rapor ettiğini düşünmek zorundayız. | Open Subtitles | أنت وأنا أحتاج للإفتراض ديكسن مخبر عنه أنت. |
Dixon'ın ikinci tetik getirdiğini bilemezdin. | Open Subtitles | انتى لم يكن لديكى علم ان ديكسون وضع قنبلة اخرى. |
Çıkış noktasına geldiğinde, Dixon'ın kasadan aldığını bununla değiştireceksin. | Open Subtitles | عليك استبدال ما يأخذه ديكسون من القبو تغيير الصفحات فقط ؟ |
Sonra bu elektrodiyagram Dixon'ın cep telefonuna aktarılacak. O da bunu kasayı açmakta kullanacak. | Open Subtitles | سيبث هذا البيانات الى تليفون ديكسون ليخدع الخزينه |
Sanırım arkadaşınız Bay Dixon'ın İrlanda'da güzel bir mülkü var. | Open Subtitles | اعتقد ان صديقك سيد ديكسون يمتلك عقارات في ايرلاند |
Bay Dixon'ın ve Bayan Campbell'ın yakın arkadaşları da onlarla berabermiş, | Open Subtitles | بشاركة سيد ديكسون و انسة كامبل الصديقة العزيزة |
Harika Bayan Fairfax, Bay Dixon'ın hayatını kurtardığının bilinmesi konusunda neden bu kadar gönülsüz merak ediyorum. | Open Subtitles | اتسال لماذا الانسة الجميلة فايرفوكس معارضة جدا للاخبار عن انقاذ السيد ديكسون لحياتها |
Bay Dixon'ın Bayan Fairfax'in piyanoda harikalar yarattığını düşündüğünü hatırlıyor gibiyim. | Open Subtitles | ابدو انني اتذكر سيد ديكسون على الرغم ان انسة فيرفوكس ليست جيدة بالبيانو |
Dört sivil de Dixon'ın laboratuvarda oturuyor. | Open Subtitles | و أربع ضباط بملابس مدنية جالسين على معمل كمبيوتر ديكسون |
Max Dixon'ın kaçırılan 8 yaşındaki oğlundan aldığımız ifadeye göre saldırgan 40'lı yaşlarında, güneyli aksanıyla konuşan beyaz bir erkek. | Open Subtitles | بناء على شهادة ماكس ديكسون الفتى الذي عمره 8 اعوام واختطف نظن ان المجرم ذكر ابيض في آواخر الاربعينيات |
Bilmiyorum ama biri Dixon'ın kampanyasına... ..karışmış. | Open Subtitles | لا اعلم ولكن احدهم متورط في مقتل اندرو ديكسون |
HW Dixon'ın kampanya grubundan birinin süikasti bildiğini dşünüyor. | Open Subtitles | المخابرات تعتقد ان شخص ما من داخل حملة ديكسون يعلم انه كان سيغتال |
Ve onunla Dixon'ın yapacağı şekilde konuş. | Open Subtitles | و حاول ان تتحدث اليه كما يفعل ديكسون |
Sonra Dixon'ın karısına yalan söyledim. | Open Subtitles | ثم اضطررت الى الكذب على زوجة ديكسون. |
Dixon'ın ilaç aldığını Barnett'e sen mi söyledin? | Open Subtitles | أخبرت بارنيت الذي ديكسن هل كان أخذ الحبوب؟ |
Baban Dixon'ın görevde kalmasını destekliyor ve tahlilde ilaç çıkmadığı için bu isteğine karşı çıkamam. | Open Subtitles | جادل أبّوك بقوة الذي ديكسن يجب أن يبقى في الحقل. وبدون أيّ دليل إستعمال مخدّر، |
Bir kaç saat içinde ajan Gibson federal yargıç Juiz Dixon'ın karşısında olacak tam olarak hangi dairede olduğunu bilmediğimiz için hepsi için izin alıcak ve arama emriyle birlikte onu tutuklayabileceğiz | Open Subtitles | بين، ساعتان، جيبسن قاضي ديكسن شيدرا أمر، على الرغم مِنْ أنه لَمْ يُعْرَفُ هذه الخلية لكنها منطقته. بذلك، نحن يُمْكِنُ أَنْ نُوقفَه. |