| Hükümet binasına yürüyüp, oradaki kibirli piçle manasız, aptalca bir diyaloga girecek değilim. | Open Subtitles | أنا لن أقوم بمسيارات إلى مكتب الحاكم و أقوم بحوار ذاتي عبثي، مع هؤلاء اللقطاء، عدمي العقل و الفكر. |
| Hükümet binasına yürüyüp, oradaki kibirli piçle manasız, aptalca bir diyaloga girecek değilim. | Open Subtitles | أنا لن أقوم بمسيارات إلى مكتب الحاكم و أقوم بحوار ذاتي عبثي، مع هؤلاء اللقطاء، عدمي العقل و الفكر. |
| Ve Evrensel Teleskop'un yaratıcıları sayesinde, artık evren ile bir diyaloga başlayabiliriz. | TED | و بفضل القائمين على مشروع " التلسكوب العالمي " يمكننا الآن أن نبدأ بحوار مع الكون. |