Yağmura yakalanacağız diye korkmuştum, fakat hava iyi olacak gibi. | Open Subtitles | كنت أخشى أنه لربما لدينا مطر لكن, يبدو أن كل شيء على ما يرام |
Yine kıçımdan ter akması sorunu nüksetti diye korkmuştum. | Open Subtitles | كنت أخشى أن أكون حصلت على حالة أخرى من المؤخرة الرطبة |
Buraya gelemeyeceğim, geç kalacağım diye korkmuştum. Şükürler olsun. | Open Subtitles | كنت أخشى أن أصل إلى هنا متأخراً الحمد لله |
Önceden söylemeliydim ama sen de benim öldürdüğümü zannedersin diye korkmuştum. | Open Subtitles | كان يجب أن أخبركِ من قبل ولكني خشيت أن تفترضي أني قتلتها مثل البقية |
Depremde yok olup işime karışmanın intikamını alamayacağım diye korkmuştum. | Open Subtitles | خشيت أن تكون قد لقيت حتفكَ في الزلزال، لتحرمني بذلك من فرصة سداد دين تدخلكَ القديم في عملي كاملًا. |
Seni kaybettim diye korkmuştum. | Open Subtitles | كنت اخاف ان افقدك نعم |
Seni kaybettim diye korkmuştum. | Open Subtitles | كنت اخاف ان افقدك نعم |
Yalnız kalacaksın diye korkmuştum. | Open Subtitles | خفت أن تكوني وحيدة هناك. |
Bir şeyler söyler de onunla çelişirsem diye korkmuştum. | Open Subtitles | لقد كنت أخشى أن يقول هو شيئاً وثم آتي أنا واثبت كذبه |
Değiştiğin zaman zehirli dişlerin, şeytan boynuzların olur diye korkmuştum ama hâlâ abimsin. | Open Subtitles | ... ولقد كنت أخشى انه ... عندما تتحول أن تظهر لك أنياب وقرون شيطانية |
Ben de uzun ve alaycı bir konuşma yapacaksın diye korkmuştum. | Open Subtitles | -جيد، كنت أخشى أن خطبة أطول من هذه |
Beni vurursun diye korkmuştum. | Open Subtitles | كنت أخشى تطلقين النار عليّ. |
Geceyi noktalayacağız diye korkmuştum. | Open Subtitles | أنا أيضا! كنت أخشى أننا انتهينا. |
Bağdat Pazarı'ndaki bir tuvalet gibi kokar diye korkmuştum ama güzel bence. | Open Subtitles | لقد خشيت أن تعلق رائحته كما في في حمام السوق الشرقية في بغداد |
Bir süredir görmüyordum. İş işten geçti diye korkmuştum. | Open Subtitles | لم أرَه منذ فترة، خشيت أن يكون لقي حتفه. |
Kaçırılacağım diye korkmuştum. | Open Subtitles | خشيت أن اُختطف |
Öleceğim diye korkmuştum. | Open Subtitles | -لقد خفت أن أموت |