"dizayn ettik" - Traduction Turc en Arabe

    • قمنا بتصميم
        
    • صممنا
        
    Yeni teçhizat dizayn ettik ve dünyadaki tüm mercanlarda süratle floresan hayat aramaya başladık. TED لذلك قمنا بتصميم مجموعة جديدة من العتاد ونحن تجوب الشعاب المرجانية حول العالم، نبحث عن مخلوقات متوهجة.
    Nasıl? Basit bir alet dizayn ettik ve sekiz dile çevirdik ve 32.000 okula ulaştırdık. TED كيف؟ قمنا بتصميم أدوات بسيطة, و حولناها الى ثمان لغات, ووصلنا الى 32,000 مدرسة.
    Bak, her birini kendi kabiliyetlerine göre dizayn ettik böylece, odanın boyutlarını ve dokularını kaydediyor ve sonra da madde öz kütlesini, radyasyonunu test ediyoruz. Open Subtitles كما ترين، لقد قمنا بتصميم كل واحدة بقدرات خاصة بها بعضها يقوم بتسجيل الأبعاد والبُنية الأساسية للغرفة والبعض الآخر يقوم بتعيين كثافة الأشياء وطاقتها الإشعاعية
    Bizler de yaptığımız dizleri marketteki neredeyse bütün dizlerden daha iyi bir hareket açıklığına sahip olacak şekilde dizayn ettik. TED وقد صممنا هذه الركبة لإعطاء أعلى مجال ممكن للحركة أفضل من أغلب الركب الاصطناعية الموجودة في السوق
    Yani bunu bilerek, mevcut sistemlerin yetersizliği ve maliyetlerini bildiğimiz için, ilişkilerin kalbinde olduğu yeni bir şeyler dizayn ettik. TED لذا بمعرفة هذا، ومعرفة تكاليف الأنظمة الحاليّة وفشلها، صممنا شيئا جديدا ذو صلة بالعلاقات.
    Bu sorun için, yeni çalışan grubu dizayn ettik, SARS ile ilgili çalışmalar yapan görevliler, ya da kuş gribini inceleyen görevliler gibi, çalışmalar yapıp ilk vakayı bulacaklardı. TED لهذه المشكلة تحديدا، لقد قمنا بتصميم فئة جديدة للعمال الذي مثل الذين جابهوا مرض السارس ، أو شخص يبحث عن مرض إنفلونزا الطيور، قد يجد الحالات الأولى.
    İşi olan ve işsiz insanları buluşmak için teşvik eden, yapılandırılmış şekillerde birbiriyle çalışan ve yeni fırsatları deneyen bir sistem dizayn ettik. Yapılandırılmış şekillerde birbiriyle çalışan ve yeni fırsatları deneyen bir hizmet dizayn ettik. TED قمنا بتصميم خدمة تُشجّع الأشخاص على التقابل معا، الأشخاص العاملين والذين غادروا وظائفهم، للعمل معا بطرق منظمّة وتجربة فرص جديدة.
    Aslında bütün adayı tek bir ekosistem olarak dizayn ettik, rüzgar enerjisini, tuz ayrıştırma tesisinde kullandık ve suyun termal özelliklerini de binaları ısıtıp soğutmada. TED ذلك قمنا بتصميم الجزيرة كنظام بيئي موحد يستخدم طاقة الرياح لتشغيل محطات تحلية المياه ويستخدم الخصائص الحرارية للماء لتسخين وتبريد المباني
    Böylece karşılıklı değişebilen sekiz kıvrımlı bir sistem dizayn ettik. size gösterdiğim ev projesine çok benziyor, ve hepsini tekrar biraraya getirebilirdik. aynı hacime sahip ergonomik şekillere her zaman sahiptik ve bunlar aynı yöntemle her zaman üretilebilirdi. TED لذلك ، قمنا بتصميم نظام هنا من ثمانية منحنيات يمكن تبادلها، تشبه الى حد بعيد مشروع الإسكان الذي عرضته عليكم ، ويمكننا إعادة تركيب تلك المنحنيات معا ، بحيث يكون لدينا دائما أشكال مريحة لديها دائما نفس الحجم ويمكن إنتاجها دائما بنفس الطريقه.
    Sonuç ne oluyor? Buna benzeyen bir manyetik Anti kutuplayıcı dizayn ettik, cebinizde, hatta bir bayanın el çantasında taşıyabileceği gibi, böylece ne zaman aura'nız olsa onu kullanabilir ve nasıl çalıştığını görebilirsiniz. TED ما هي النتيجة؟ قمنا بتصميم مزيل استقطاب مغناطيسي ، يشبه هذا، من الممكن ل -- سيدة ، في كتابها الجيبي، وعندما تصيبك هالة يمكنك أن تجربه وترى كيف يعمل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus