Ve Betty dizideki Dr. David Ravell'e aşık. | Open Subtitles | وبيتي تُحب الدكتور ديفيد رافيل الموجود في المسلسل |
Sen dizideki en iyi... Onunla ne yapıyorsun? | Open Subtitles | . أنتى أفضل شئ فى المسلسل ماذا تفعل معها ؟ |
dizideki adam zaten yetişkin. | Open Subtitles | أعني .. الرجل في المسلسل هو بالغ بالفعل .. |
İlk adımımı atmadan önce diziyi izleyen biri olmaktan çıkıp dizideki bir karakter olmam gerektiğini fark ettim. | Open Subtitles | و قبل أن أقوم بخطوتي الاولى أدركت بأنه يجب على أن اتوقف عن كوني شخص شاهد المسلسل من قبل |
Barry'nin dizideki diğer kelimeleri bilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | باري يجب أن يأتي مع الكلمات الصحيحة التالية في التسلسل. |
- Eskiden izlediğim bir dizideki adamın şakası. | Open Subtitles | كان يقولها رجل في المسلسل الذي كنت أشاهده |
Üstü açık otobüslerde West Village'da tur atıp dizideki dükkanları mağazaları falan gezdiriyorlar. | Open Subtitles | باصات بدون أسقف تقوم بجولة في حيّ القرية الغربية وتذهب إلى كل المواقع ومحلات الأحذية التي تظهر في المسلسل |
Otobüsler dizideki her repliği ezberlemiş kadınlarla dolu oluyor. | Open Subtitles | الباصات مليئة بنساء يعرفن كل جملة من كلة حلقة في المسلسل |
dizideki kadar olmasa da yeterince güzelsin. | Open Subtitles | لستِ جميلة كما في المسلسل ولكنكِ جميلة كفايةٌ |
Dikkatli ol aslanım. dizideki kızlarla yatamazsın. | Open Subtitles | احذر فقط يارجل, لا يمكنك مضاجعة فتيات المسلسل. |
Şu dizideki karın ağrısı Lonnie'yi. | Open Subtitles | لوني لوني هذا ممثل أساسي في المسلسل |
dizideki bazı sahneler gerçekten olağanüstüydü. | Open Subtitles | لقد كان التمثيل في المسلسل مدهشاً |
dizideki karakterlerle aynı ismi taşıyan kimseyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | واو! لم أقابل أحدا من قبل يحمل اسما لإحدى شخصيات ذلك المسلسل |
Ne yazık ki bu dizideki birçok karakterimiz gibi o da iki arada bir derede kalmıştı ve bulaştığı her beladan kurtulmaya çalışırken daha da dibe batmakta. | Open Subtitles | يجد نفسه في موقف صعب، مثل بقية الشخصيات في هذا المسلسل و لكنه دائماً ما يجد نفسه في مشكلة أصعب، أثناء محاولته لحل المشكلة التي أوقع نفسه بها سابقاً |
Bu Celeste ve Dr. Holden'ın dizideki durumuna benziyor. | Open Subtitles | هذا مشابه كثيراً لـ"سيلست" والطبيب "هولدين" في المسلسل |
O dizideki birine benziyorsun. | Open Subtitles | تبدو كشخص ظهر في ذلك المسلسل. *نعم، ظهر في ذلك المسلسل* |
Bu dizideki Gotham, daha canlı, daha kalabalık ve daha eski olacak böylelikle insanları, filmlerde gördükleri Gotham bekliyor olacak. | Open Subtitles | مدينة "جوثام" في هذا المسلسل أكثر حيوية ومزدحمة، وقديمة أكثر مما سوف يتوقع الناس |
- Şu dizideki adam değil mi? | Open Subtitles | أعلم.. إنه يمثل في ذاك المسلسل التلفازي |
Öncelikle, ben o dizideki Peter Lorre gibi değilim. | Open Subtitles | أولى أني لست مثل (بيتر لوري) في ذلك المسلسل |
dizideki karakterimi öldürdüler. | Open Subtitles | لقد قتلوا شخصيتى فى المسلسل |
İlk dizideki "Q" Yunan sembolü olan Phi'ya karşılık geliyor. | Open Subtitles | في التسلسل الأول Q حرف هو في الواقع الرمز الإغريقي "فاي" |