doğanın kanunlarına aykırı ve tamamen tiksindirici. | Open Subtitles | وهذا ضد قوانين الطبيعة, وهذا فقط للبذيئين جدا |
Günah içinde yaşıyordu doğanın kanunlarına karşı çıkıyordu. | Open Subtitles | كان يعيش الخطيئة يتحدى قوانين الطبيعة |
Ona karşı kaybetmek doğanın kanunlarına aykırı. | Open Subtitles | الخسارة أمامها هو شيء ضد قوانين الطبيعة |
Bunun doğanın kanunlarına aykırı olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | ظننتك قلت أنّ هذا يناقض قوانين الطبيعة |
Determinizme göre doğada gerçekleşen olaylar daha önceki olaylara veya doğanın kanunlarına göre şekillenir. | Open Subtitles | (جيسيكا) الحتمية" تقول أن الحوادث في الطبيعة مقررة" مسبقاً وفق قوانين الطبيعة |
Bu doğanın kanunlarına aykırı. | Open Subtitles | انه ضد قوانين الطبيعة |