"doğu'ya" - Traduction Turc en Arabe

    • الشرق
        
    • للشرق
        
    • شرقا
        
    • شرقاً
        
    Bir cümlede bundan 4000 yıl önce, bir adam ve ailesi Orta Doğu'ya gelmişler, ve o zamandan beri dünya bir daha aynı olmamış. TED بالمختصر هي قصة من 4000 عام مضت .. عن رجل وعائلته عبر جُل منطقة الشرق الاوسط ومنذ ذلك الحين تغير العالم على نحو تام
    Genelde her gece onların biraz daha Doğu'ya gittiğini görürsünüz. Open Subtitles بصفة عامة تراهم ينحرفون قليلا نحو الشرق في كل ليلة
    Ve Batı Avrupa'dan Orta Doğu'ya Afrika'nın bazı bölümlerini ve Akdenizin tamamını kapsayan her yöne binlerce kilometre uzanan bir bölgeyi yönetiyordu. Open Subtitles و هو يحكم منطقة تمتد لالاف الاميال من غرب اوروبا و الشرق الاوسط مرورا باجزاء من افريقيا و البحر الابيض المتوسط بأكمله
    En son Doğu'ya geldiğimden beri böyle bir yatak görmemiştim. Open Subtitles لم أرّ سرير بهذا الشكل منذ آخر مرّة أتيت للشرق
    Küçük zorluk bitti. Kendine sahip olmalısın. Doğu'ya 5 tıkla boş bölgeye doğru. Open Subtitles الجزء الصعب انتهى, يجب ان تتجه شرقا الى المكان الامن
    Avusturya, işgal altındaki Çekoslovakya ve Almanya'daki Yahudiler Doğu'ya gönderilecekti. Open Subtitles ، أن كلّ اليهود من ألمانيا ، النمسا والأراضي التشيكية المحتلّة يجب أن ينقلوا شرقاً
    Sonra modern insanlar Afrika'da bir yere göç ettiler, Afrika dışına, büyük ihtimalle Orta Doğu'ya gittiler. TED ونعلم ان الانسان الحديث تطور بصورة ما في افريقيا وخرج من افريقيا الى الشرق الاوسط
    Bu 1975 yılından bu yana Orta Doğu'ya yatırılmayan 59 milyar dolar demek. TED هذا يعني 59 بليون دولار منذ 1975 لم يرسلوها إلى الشرق الأوسط ثمنا للبترول.
    Sadece Orta Doğu'ya geri dönüyorlar ve geri geliyorlar. TED هي فقط تتحرك نحو الشرق الأوسط والأخرى تعود.
    Hindistan'a, Uzak Doğu'ya gidebilirsiniz. TED من الممكن أن تذهب إلى الهند أو الشرق الأقصى.
    Ve OPEC ve Orta Doğu'ya eskisi kadar ihtiyaç duymadığımız bir enerji devrimi var. TED كما لدينا الآن ثورة في مجال الطاقة بالتالي لسا بحاجة للأوبيك أو الشرق الأوسط كما كنا سابقاً
    Orta Doğu'ya karşı bu kadar nefret ve cehalet varken sahadaki her anımız bir barış gösterisi gibiydi. TED في مواجهة الكراهية والتجاهل تجاه الشرق الأوسط، كل لحظة كانت أشبه بوقفة احتجاجية لنشر السلام.
    Orta Doğu'ya gitmeden önce, parşömen için tüy koymak için şeyhlerin en büyüklerinden bir sözle bitirmek istiyorum. TED قبل أن أعود إلى الشرق الأوسط، فاني أود أن أنهي باقتباس من أحد أعظم الشيوخ في تاريخ الكتابة
    Doğu'ya seyahat ettiğinde, evleneceği erkekle tanışacağına dair bir fikri yoktu. Open Subtitles عندما جعلت الشرق وجهتها، أنا ما كان عندي الفكرة التي تقابل رجل من إختيارها
    Biri Doğu'ya gittiğini söylemişti. Sanırım dönmüş. Open Subtitles شخص ما قال أنة ذهب إلى الشرق أعتقد انه عاد
    Doğu'ya giden yolu izleyin. Ben başka bir yola gideceğim. Open Subtitles اتبع الطريق الى الشرق سوف اذهب فى طريق اخر
    Eğer evde senin gibi hatunum olsaydı vurulmak için ta Orta Doğu'ya gitmezdim. Open Subtitles أعني، لو كان لدي فتاة مثلك لما كُنت ذهبت للشرق الأوسط لأتلقى الموت.
    En basit söylemle, güç Batı'dan Doğu'ya kayıyor. TED وبصيغة أبسط هذا التغير هو، تنقل القوة من الغرب للشرق.
    Evet, Emmet'ın ve Hattie'nin Doğu'ya döndükleri zamanı hatırlıyorum. Open Subtitles نعم , أتذكر إيميت وهاتي عندما عادوا للشرق في ذلك الوقت
    Sonra, oyun Doğu'ya gidince, ben de Doğu'ya gittim. Open Subtitles ثم، عندما ذهب العرض شرقا، ذهبت شرقا.
    Beni henüz farketmedi. Doğu'ya doğru ilerliyoruz. Sarıyer bölgesinde olacağını düşünüyorum. Open Subtitles لم يلاحظني بعد نحن نتجه شرقا اظن منطقة "زاريياش"
    En azından, Doğu'ya geri yollamak için birden fazla ceset tutuyorlar. Open Subtitles إنها يحافظون على برودة الجثة بهدف إرسالها شرقاً
    Doğu'ya gelmeleri haftalar sürebilir. Open Subtitles ستلزمنا أسابيع لإعادة توجيه جيشنا شرقاً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus