Liman Festivaline. doğu sahilinin en muhteşem havai fişek gösterilerine. | Open Subtitles | هاربورفست - أكبر عرض للألعاب النارية على الساحل الشرقي - |
Bak, gitmene izin verirsem, yeniden patlayabilir ve doğu sahilinin yarısını havaya uçurabilirsin. | Open Subtitles | , أنظر , يمكنني أن أدعك تذهب و سوف تنفجر مجدداً و حينها يمكنك أن تفجر نصف الساحل الشرقي |
Şu anda doğu sahilinin en büyük raf malzemesi satıcısı. | Open Subtitles | الأن هو الممول الرئيسي للرفوف على الساحل الشرقي |
Amerika'nın doğu sahilinin yukarısına göç eden Mavi Kazlar dünyanın en büyük kentlerinin birinin üstünden geçiyorlar. | Open Subtitles | أوز الثلوج يسافرون حتى الساحل الشرقي من أمريكا يعبرون واحدة من أكبر المدن في العالم. |
Neyse affettim, çünkü şu an, doğu sahilinin deniz feneri büyüklüğünde bir ereksiyonum var ve eve gelip bunu güzel karımla paylaşmak istiyorum. | Open Subtitles | لذا، سأعفو عمّا سبق لأنني الآن.. منتصبٌ بطول منارة الساحل الشرقي وسآتي للبيت لمشاركة زوجتي الجميلة ذلك. حسناً. |
Bu bütün doğu sahilinin tuvaletlerinin | Open Subtitles | هذا مساوٍ لكامل الساحل الشرقي للولايات المتحدة |
- Angelbay. doğu sahilinin neredeyse tüm limanlarını aldılar. | Open Subtitles | إنها تسطير على كل موانئ الساحل الشرقي |
- Angel-Bay. doğu sahilinin neredeyse tüm limanlarını aldılar. | Open Subtitles | إنها تسطير على كل موانئ الساحل الشرقي |
Diğer ortaklarımız da bir ay içinde doğu sahilinin tamamına dağıtım için Rand filo ağını kullanacak. | Open Subtitles | بقية شركائنا سيستخدمون شبكة شحن شركة "راند" لتغطية الساحل الشرقي بأكمله خلال شهر. |
doğu sahilinin tüm ineklerinin dikkatine. Herman süt ürünlerini bıraktı. | Open Subtitles | إنتباه إلى كل الأبقار على الساحل الشرقي لقد نفذ اللبن من (هيرمان)! |
Ne diyor? Başkan Underwood güçler ayrılığını zayıflattı ve tüm doğu sahilinin kaderini | Open Subtitles | الرئيس (أندروود) قوض الفصل بين السلطات" "وعرض مصير الساحل الشرقي بأكمله |