Her ne kadar canlı insanlarla pek işi olmasada, çok yetenekli bir doktordur. | Open Subtitles | على الرغم من أنه عادة لا يفحص الأشخاص الأحياء ، إنه طبيب مُتمكن |
Çok iyi bir doktordur. | Open Subtitles | حسناً، إنه غير تقليدي إنه طبيب مؤهل تماماً |
Göz doktoru da bir doktordur. Tıpkı ilgi ve alaka gibi. | Open Subtitles | طبيب العيون هو طبيب الاهتمام هو الاهتمام |
Şuradaki kadın bir doktordur. | Open Subtitles | ،هذه المرأة، إنها طبيبة يمكنها أن تساعدك |
Kadın doğumda bugün o nöbetçi. Harika bir doktordur. | Open Subtitles | إنّه دكتور ولادة تحت الطلب ، و هو طبيب رائع |
Çok iyi bir doktordur. Annen emin ellerde. | Open Subtitles | هو بالفعل طبيب ماهر أمك في أيدٍ أمينة |
Adrian, o çok iyidir. Çok iyi bir doktordur. | Open Subtitles | أدريان، إنه ممتاز إنه طبيب ممتاز |
Yaralanmışsın! Gel,oğlumuz doktordur. | Open Subtitles | انظر، إنك مصاب تعال معنا، ابننا طبيب |
Eşim doktordur, hastane hemen şurada, isterseniz gidebiliriz... | Open Subtitles | اسمعِ، زوجي طبيب والمستشفى قريب من هنا دعينا نذهب فحسب... |
Belki yol yordam bilmeyen sahte bir doktordur. | Open Subtitles | "ربما شخص مثل طبيب مزيف" "الذي لا يعرف شيء" |
Bu adama kefilim. Kendisi bir doktordur. | Open Subtitles | أستطيع أن أضمن هذا الرجل , إنه طبيب |
Evet, Dennis babama gitti, babam gerçekten ünlü bir doktordur babam da Dennis'e bir kitaptan bozuk bir penisin ...nasıl düzeltileceğini gösterdi çünkü bunu kendi başına çözemeyecek kadar aptaldı. | Open Subtitles | نعم، لقد ذهب دنيس لوالدي... والدي طبيب شهير حقاً... وكان على والدي أنْ يشرح لدنيس |
Hans orada seninle ilgilenir. O harika bir doktordur. | Open Subtitles | هانس سوف يعالجك انه طبيب عظيم |
Ajan Scully bir doktordur. | Open Subtitles | طبيب الوكيل سكولي الطبي. |
Bırak onu. O bir doktordur. | Open Subtitles | دعْه يعمل ذلك أنه طبيب |
Çok iyi bir doktordur. | Open Subtitles | إنه طبيب جيد جداً |
Bundini Brown orijinal bir büyücü doktordur. | Open Subtitles | "بوندينى براون " هو طبيب حقيقى موثوق به |
Bir kadını kurtarmaya çalışıyordum. Kendisi doktordur. | Open Subtitles | كنت أحاول أنقذ امرأة , أنها طبيبة |
Bu benim ev arkadaşım Nikki, bu da Nora, kendisi doktordur. | Open Subtitles | "نيكي" شريكتي في السكن، أنها "نورا" وهي طبيبة. |
İçgüdünüze göre hareket ettiniz. Elliot harika bir doktordur. | Open Subtitles | لقد مشيت مع أمعائك, إن (إليوت) طبيبة عظيمة, |
Beyinsel bir işlevi değişik cerrahi işlemlerle düzeltmeye çalışan doktordur. | TED | إنه الطبيب الذي يحاولُ تحسين وظيفة الجهاز العصبي عن طريق استراتيجيات جراحية مختلفة. |