"dokunaklı bir" - Traduction Turc en Arabe

• مؤثراً
• مؤثرة

Daveti filme çekeceğiz, dokunaklı bir konuşma yapacaksın ve reytingler...
سنصوّر لقائك مع عائلتك وتلقي خطاباً مؤثراً ونسب المشاهدة ؟

Memuriyete karşı dokunaklı bir inancın var.
أعذريني، لكن لديكِ إيماناً مؤثراً بالموظفين الرسميين

Bir an kendine geldi. Çok dokunaklı bir sahneydi.
استغنمت فرصة كان ذلك مؤثراً جداً

Bazı önemli konularla ilgili dokunaklı bir hikaye.
إنها قصة مؤثرة عن بعض القضايا الهامة للغاية.

Onlarca yere telefon açmasının ardından belediye başkanına dokunaklı bir mektup yazmış.
قال انه كتب رسالة مؤثرة للغاية لرئيس البلدية

O zaman ikinizde CIA'densiniz ne kadar dokunaklı bir fedakarlık.
اذاً انتم الاثنين من السى اى اية يا لها من تضحية مؤثرة

İşte sizlere Bağdat'ta aldığı pirzola tarifi ile ilgili küçük ve dokunaklı bir pasaj.
إن هنا كلاماً مؤثراً خاصاً حول وصفة قصيرة التقطها "بينما كان في "بغداد

Kate tek başına, çok dokunaklı bir konuşma yaptı.
فقد قدمت للتو نخباً مؤثراً جداً... لوحدها

Bu gerçekten çok dokunaklı bir sahneydi.
وذلك كان جداً مؤثراً

İkiniz için de dokunaklı bir an olduğunun farkındayım.
و الآن ، اسمعوا أعلم أن هذه لحظة مؤثرة و حساسة بالنسبة إليكما

Tekrar edeyim dokunaklı bir romantik hikâye olsaydı besbelli aşık olurduk sadece hayatın şafağında öğrenilebilecek tüm o bilge ve güzel şeyleri söylerdi.
إذن، مجدداً لو كانت هذه قصةٌ رومانسية مؤثرة لوقعنا في حبّ بعضنا البعض

İnsan ruhunun zaferiyle ilgili güzel ve dokunaklı bir haber.
قصة جميلة و مؤثرة لانتصار عزيمة الإنسان

Her ihtimale karşı. dokunaklı bir hikaye, değil mi?
إنّها قصة مؤثرة نوعاً ما ، أليست كذلك؟

Oh, ne kadar dokunaklı bir akrabalık bağı.
يا لها من عاظفة مؤثرة من أقارب

Çok sıcak ve dokunaklı bir hikayeydi, değil mi?
هذه كانت قصة صغيرة و مؤثرة

Kısa ama dokunaklı bir cenaze töreni oldu.
كانت جنازة قصيرة ولكن مؤثرة.