| Geçmeliyiz, çünkü ormanda dolanan bir köpek var. | Open Subtitles | "علينا العبور لأن هناك كلب طليق فى الغابة" |
| Koca adamsın, tamam ama ortalarda dolanan bir vampir var. | Open Subtitles | أنت كبير لكن هناك مصاص دماء طليق |
| Personelimin burada, etrafta dolanan şu adamla birlikte saplanıp kalmaları riskini göze alamam. | Open Subtitles | لا أستطيع المخاطرة بإبقاء رجالي هنا لـ 6 أشهر والقاتل حرّ طليق في الجوار -لأنك لا تثق في قيامي بعملي؟ |
| En son karşılaşmamızı kabullendiğine dair ortalarda dolanan dedikoduyu dağıtmak istersin diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننتك تريد تبديد إشاعة تحوم هنا بأنك هزمت في آخر لقاء لنا |
| Ve sağ olsunlar Forthaven'da dolanan söylentileri doğruladılar. | Open Subtitles | و كانوا لطيفين بما يكفي ليؤكدوا الشائعات (التي تحوم حول (فورت هايفن |
| O ağacın etrafında dolanan başka kimseyi görmediniz mi? | Open Subtitles | بأيّ صدفة، ألم يتواجد أيّ شخص يحوم حول تلك الشجرة؟ |
| Son derece yüksek duyularım yavrularımdan birinin etrafında dolanan başka bir yağmacıyı fark ediyor. | Open Subtitles | أحاسيسى المعدلة جدا تشعر بمفترس أخر يحوم حول أحد أشبالى |
| Ve sen, elinde bayıltıcı olan dişçi gibi dolanan küçük Yahudi. | Open Subtitles | وأنت... أيها القزم الملعون المعتد بنفسه تزحف في الأنحاء كطبيب أسناء ملعون، مع الأثير |
| Etrafta dolanan bir Rus bombacının kanıtı var. | Open Subtitles | لدينا دليل أن هناك مُفجر روسي طليق |
| Ormanda dolanan bir köpek var. | Open Subtitles | هناك كلب طليق فى الغابة |
| Ormanda dolanan bir köpek var. | Open Subtitles | "هناك كلب طليق فى الغابة" |
| Caddelerde dolanan dinozorlar var. | Open Subtitles | -هناك ديناصورات تحوم في الشوارع |
| Caddelerde dolanan dinozorlar var. | Open Subtitles | -هناك ديناصورات تحوم في الشوارع . |
| Küstah, bağıran, etrafımızda dolanan, küçük... | Open Subtitles | نحتاج إلى هيمنتكِ وأن يحوم الفضول في قسمات وجهكِ قليلاً |
| - Etrafında dolanan takım elbiseli kim? | Open Subtitles | - أجل - من الشخص المرتدي بدلة الذي يحوم حولها؟ |
| Ayağının etrafında dolanan küçük bir böcek gibi. | Open Subtitles | كحشرة صغيرة تزحف حول قدمك |
| Bayan Powell, ben küçükken, annem osurukların karnımda dolanan iblisler olduğunu ve yellenirsem anneannemi kanser yapacağını söylerdi. | Open Subtitles | سيّدة (باول)، عندما كنتُ طفلة، أمي اعتادت أن تقول لي.. تلك الضرطات شياطين تزحف في أحشائك وإذا سمحتِ لواحدة منها بالخروج أبداً، سيصيب جدّتكِ بالسرطان |