"doldurmak" - Traduction Turc en Arabe

    • ملئ
        
    • ملء
        
    • لملئ
        
    • أملأ
        
    • ملأ
        
    • نملأ
        
    • بالوقود
        
    • تملأ
        
    • لتملأ
        
    • لأملأ
        
    • لملأ
        
    • سد
        
    • يملأ
        
    • ملئه
        
    • ملئها
        
    Bu şeyi doldurmak için yardım etmek mi istiyorsun? Open Subtitles انت تريد مساعدتنا في ملئ هذا الشئ اذا اركب الماكينة
    Din kiliseleri doldurmak zorunda mıdır? Open Subtitles ما الذي يجب ان يعمله الدين مع ملء الكنائس؟
    Bu yüzden lütfen şu seks anketlerini doldurmak için zaman ayırın. Open Subtitles لذلك، من فضلكم، خذوا من الوقت ماشئتم لملئ إستبيانات الجنس هذه
    Boşluğu eşit parçalarla doldurmak istesek, yine hiç aralık kalmadan. Küpler kullanabilirim, değil mi ? TED إذا أردت أن أملأ الفضاء بقطع متساوية بدون أن نترك أي فراغات بينها يمكنني استخدام المكعبات، صحيح ؟
    Ama tek yapmam gereken harf formlarının belli alanlarını doldurmak, ve arka plandakı desenden harfleri ortaya çıkartabiliyorum. TED لكن كل ما علي فعله هو ملأ اماكن محددة من تلك الاحرف وسأتمكن من اظهار تلك اكلمات من خلا النمط الذي في الخلفية
    Kesinlikle ama artık elimizde garantili bir fiyasko varken esas görevimiz o kasayı iki milyon dolarla doldurmak olacak. Open Subtitles ستكون مهمتنا أن نملأ هذه الخزينة بمليوني دولار
    Evi çocuklarla doldurmak istiyordu. Open Subtitles أرادَ ملئ البيتَ بالأطفالِ لكن اعطني بطانية
    Şimdi bizim yapmamız gereken, bu boşluğu birşeyle doldurmak. Open Subtitles الان, نحن بحاجه الى ملئ تلك المحاره الخاليه بشيء ٍ ما
    En sonunda "Tanrım, çok fazla olay var, bir şeyler yapılmalı"... diye düşünmeniz için aklınızı bir yığın yalan... ile doldurmak için uğraştılar. Open Subtitles كانوا يحاولون ملئ رأسكم بالكثير من الهراءات وفي النهايه تقول ,ياللهي هذا كثيرا لابد ان لهذا علاقة بالقضيه
    Bütün yapmam gereken kauçuk konteynırı petrol ile doldurmak sonra darbeye dayanıp dayanmayacağını görmek için devirmek. Open Subtitles ما عليّ سوى ملء حاوية مطاطية بالنفط ثم نلقي بها لنرى إذا ما كانت ستتحمل الارتطام.
    Bu boşluğu doldurmak için çatılarda gezip insanları dinliyorum. Open Subtitles أحاول ملء الفراغ بتمضية الوقت على أسطح البنايات، أتنصت على الناس
    Bunların hepsini bir araya getiriyorsunuz ve işte, sizi sürekli sürekli o boşluğu doldurmak için geri döndüren hikayeniz hazır. TED تضع كل هذه الأمور سوية وبعدها تجد قصتك لملئ الفجوة التي تجبرك للعودة مراراً وتكراراً
    Onu doldurmak tüm zamanımı aldı? Open Subtitles اتعرف كم استغرقت من وقت لملئ هذا الشيئ ؟
    Ama bir saniyeliğine dışarı çıkmayı isteyebilirsin. Şunu doldurmak üzereyim. Open Subtitles ولكنّك قد ترغبين في الخروج لأنني على وشك أن أملأ هذه
    Ne saçma! Altı delik bir küveti doldurmak mı? Open Subtitles يشعرون بالحيرة وهم يحاولون . ملأ حوض الاستحمام وسد الفراغ
    ...saçmalıklarla doldurmak yerine, ona savaşında yardım etmeliydik. Open Subtitles بدلا من أن نملأ رأسها بقصص الجنة والسحب..
    İlerde arabalara benzin doldurmak gerekmeyecek. Elektrik her ev için bedava olacak. Open Subtitles السّيّارات التي لا تحتاج أبدًاإلى تزوّد بالوقود طاقة مجّانيّة لكلّ عائلة
    William Butler Yeats'den bir alıntı ile sonlandırayım: ''Eğitim kovayı doldurmak değil, ateşi yakmaktır.'' TED دعوني أنهي بقولة لويليام بتلر ييتس، الذي قال: "أن تُعَلِّمَ لا يعني أن تملأ الدلاء بل أن تشعل نيران."
    Bu saçmalıklarla kafanı doldurmak için çok büyümedin mi? Open Subtitles لقد كبرت نوعا ما لتملأ رأسك بتلك التفاهات
    Doğru. Ben ise eve dönüp yumurta günlüğümü doldurmak zorundayım. Open Subtitles حقاً , أنا مازلت أريد الذهاب إلي المنزل لأملأ المذكرة الخاصة بالبيض
    "Söylentiye göre polis Cohen'in boşluğunu doldurmak isteyenleri caydırmak için ekip kurmuş. Open Subtitles أطلقت حملة استقبال عنيفة باتجاه المجرمين القادمين لملأ الفراغ الذي تركه ميكاي.
    Okullardaki tüm erkeksi öğeleri çıkartıp dünyayı yoğurt yiyicilerle doldurmak istiyorlar. Open Subtitles انهم يريدون إزالة كافة الذكور من المدارس سد العالم بأكلة الزبادي
    Gruzinsky'nin kendisini siyasi boşluğu doldurmak için öldürmek istediğini düşünüyor. Open Subtitles انة يدعى ان جروزنيسكى كان يحاول قتلة حتى يمكنة ان يملأ الفراغ السياسى
    Genç, güzel bir kadın, nazik bir öğretmenle evlenir eski bir ev alırlar ve evi çocuklarla doldurmak isterler. Open Subtitles يرى هيئة محلفين امرأة شابة جميلة متزوجة من مدرس دمث. يشترون منزل قديم وحلم ملئه مع الأطفال.
    Sonra bu daireyi satın aldım. - İçini çocuklarla doldurmak için. Open Subtitles لقد إبتعت هذه الشقة من أجل ملئها بالأطفال

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus