"dolusun" - Traduction Turc en Arabe

    • مليء
        
    • مليئة
        
    • ملئ
        
    • مليئ
        
    • ممتلئة
        
    • مليىء
        
    • مليئاً
        
    • مفعم
        
    • يملؤك
        
    • غزارة من
        
    O kadar nefret dolusun ki, herkesi dövmek istiyorsun; kırbaçlanıp, kovalandın diye. Open Subtitles مليء بالكراهية تريد أن تقاتل الجميع لأنك تعرضت للجلد و طاردك كلاب الصيد
    Hiç senin gibi bir adamla tanışmadım. Hayat dolusun. Open Subtitles لم اقابل ابداً شخصاً مثلك انك مليء بالحياةِ
    Öylesine çok sürprizlerle dolusun ki, Nutkum tutuldu. Open Subtitles أنتِ مليئة بالمفاجآت.. أنا غير قادرة على الكلام
    Sürprizlerle dolusun, değil mi? İnansan iyi olur. Şimdi hava atıyorsun sadece. Open Subtitles أنت مليئة بالمفاجآت والآن حان وقت إشراكك مرحباً فكرت أن أحصل على مساحة للرجل الجديد
    Ben olsam kıçına bakardım ama o kadar pislik dolusun ki orada ona yer olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لَكنَّك لذا ملئ بالتغوّطِ أنا لا أعتقد هناك سَيَكُونُ أيّ غرفة لها فوق هناك.
    Bu gece süprizlerle dolusun. Open Subtitles انت .. انت فعلا مليئ بالمفاجأت هذه الليله اليس كذلك ؟
    Ey Meryem, merhamet dolusun. Tanrı seninle beraber. Open Subtitles السلام عليك يا مريم يا ممتلئة النعم, الرب معك
    Bu bardak gibi sen de düşünce ve dedikodularla dolusun. Open Subtitles أنت مثل هذا الفنجان مليء بالأفكار المتضاربة
    Eşit olarak kendine acımakla ve kendini beğenmişlikle dolusun. Open Subtitles أنتَ مليء بنسب متساوية من كراهية الذات وحب الذات
    Hayır, sana kasırga diyorlar çünkü sen sıcak hava ile dolusun. Open Subtitles لا يدعونك الإعصار لانك مليء بالهواء الساخن.
    - U hala ı'm. S. Zaman. - Eğer bok dolusun. Open Subtitles لا أزال على توقيت الولايات المتحدة أنت مليء بالتفاهة
    Hayat dolusun ve her şeyi merak ediyorsun. Open Subtitles أنتِ مليئة للغاية بالحياة، والفضول حيال كل شئ.
    Scarlett, ne kadar da hayat dolusun. Sana hep hayran olmuşumdur. Open Subtitles إنتِ مليئة بالحيوية يا سكارليت
    Sırlarla dolusun, değil mi? Open Subtitles أنتِ مليئة بالأسرار، الست كذلك؟
    Çok güzel bir kadınsın, hayat dolusun, gülümsemen... Open Subtitles انتي امراة جميلة جداً، مليئة بالحياة ...وبا بتسامتكي
    Ama sen sürprizlerle dolusun, değil mi, şef? Open Subtitles أنه ملئ بالمفاجئات أليس كذلك ؟
    Huysuzluk, nefret ve zehir dolusun. Open Subtitles أنت ملئ بالغضب , والضغينة و الكُره.
    Sürprizlerle dolusun diyebilirim. TED أنت مليئ بالمفاجأت، إن أمكنني قول ذلك.
    Ey Meryem, merhamet dolusun. Tanrı seninle beraber. Open Subtitles السلام عليك يا مريم يا ممتلئة النعم, الرب معك
    Sürprizlerle dolusun, değil mi? Open Subtitles الآن، أنت فقط مليىء بالمفاجآت، ألست كذلك ؟
    Bunca zaman geçti hâlâ sürprizlerle dolusun. Open Subtitles كل هذا الوقت ولا زلت مليئاً بالمفاجآت
    Sen çok konuşmuyorsun, hayat dolusun. Open Subtitles إنك لا تتحدث كثيراً أنت فقط إنسان مفعم بالحياة حسناً.
    Artık düşmanınla savaş alanında karşılaşmak zorunda kalmayacağına göre hangisiyle dolusun? Open Subtitles لذا فالأن وبما أنك لن تواجهي عدوك بعد الأن فى ساحة المعركة فما الذي يملؤك
    Duygu dolusun. Open Subtitles لدينا غزارة من الإحساس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus