Az kala bu öğlenden sonrası için buraya gelemiyordum. Ama sonra çok özel bir dostum bana yolu gösterdi. | Open Subtitles | كدت أن لا أحضر اليوم ولكن صديق لي أراني الطريق |
Eski şehirdeki bir dostum bana kolay bir iş ve temiz hava istiyorsam en uygun yerin burası olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | حسناً, لقد شربت مع صديق لي في المدينة القديمة وهو من قال لي بأن هناك مزرعة فيها العمل البسيط والهواء المنعش |
Bir dostum bana villasını kiraladı. | Open Subtitles | صديق لي سيعيرني الفيلا الخاصة به |
Bir keresinde bir dostum bana demişti ki... "Bizim işimizde karanlıkta yürürüz. | Open Subtitles | قال لي صديق ذات مرّة، في مجال عملنا، إننا نسير في الظلام. |
Bu haritaları senelerden beri satmıyorlardı. Bir dostum bana haber verdi. Şansımı denedim. | Open Subtitles | لم يبيعوا خرائط لتلك المنطقة لسنوات ، رشح لي صديق. |
Bir dostum bana güven bölgemden çıkmam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | صديق لي شجعني على أن أخرج من قوقعتي |
Bir dostum bana iyi bir yöntem öğretti. | Open Subtitles | صديق لي أخبرني عن طريقة رائعة |
Bir dostum bana senden bahsetti. | Open Subtitles | لقد حكى صديق لي عنك |