Böylece dosyayı incelemeye başladık, dosyadaki bir kağıt üzerinde bir numara vardı. | TED | لذا بحثنا في الملف، قطعة من الورق في الملف كان عليها رقم، |
Eğer gizli dosyayı okusaydın, sen de aynı sonuca varırdın. | Open Subtitles | و اذا قرأت الملف الغامض فانك ستصلين الى نفس الاستنتاج |
Erişim kodu "Terör Zirvesi." Bu dosyayı senaryodan taktiksel eylem planına güncelliyoruz. | Open Subtitles | ما يحدث هو مؤتمر للإرهابيين ونحن نعدل الملف إلى خطة تكتيكية هجومية |
- Sana daha önce bahsettiğim dosyayı hatırlıyorsun değil mi? | Open Subtitles | يمر به عملاء المباحث تعرف أنها القضية التي ذكرتها لك |
Tam olarak ne aradığını bilmiyorum, o yüzden tüm dosyayı getirdim. | Open Subtitles | أنا لم أعرف بالفعل ما أردته, لذا أحضرت كل الملفات الطبية |
Doğru dosyayı yedekledim. Buradan çıkış yolunu bulur bulmaz ve bunu kanıtlayacağız. | Open Subtitles | كلا، حمّلت الملف الصحيح، وسنثبت ذلك حالما نجد طريقة للخروج من هنا |
Mahkemeye sunduğunuz son dosyayı okudum. Erişilebilecek herşeye eriştiğinizi biliyorum, sırada ne var? | Open Subtitles | قرأت الملف الذي أرسلتموه للمحكمة مؤخرًا أعلم انكم قمتم بالتقاط كل الثمار الدانية |
dosyayı bana önceden göndermiş olsaydın, bütün bunları engelleyebilirdim belki. | Open Subtitles | إذا أرسلت ليّ الملف بسرعة، ربما بمقدوري منع كُل هذا. |
Ve o dosyayı görmeme, yapmak zorunda kalana kadar izin vermedin. | Open Subtitles | وإنّك لم تسمح ليّ برؤية الملف لحين أن أضطررت لفعل ذلك. |
Bu arada annen fark etmeden, o dosyayı kutunun içine koymamı ister misiniz? | Open Subtitles | على فكرة, أتُريديني أن أعيد ذالك الملف للصندوق قبل أن تلاحظ أمك ؟ |
- Ne anlama geldiğini bilmiyordum ben de dosyayı açtım. | Open Subtitles | لمْ يكن لديّ فكرة عن معنى ذلك، لذا فتحتُ الملف. |
Savcıya mı gitmek istersin yoksa dosyayı bana verip evine mi gitmek istersin? | Open Subtitles | تريد الذهاب إلى النيابة أم تريد إعطائي الملف ثم تعود إلى المنزل. ؟ |
Bak Jo, o dosyayı sana verdiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | انظرى , جو , انا اسف اننى اعطيتك هذا الملف |
Sana dosyayı verirsem, bilgisayarın bende olduğuna dair kanır olur. | Open Subtitles | لو أعطيتُكِ الملف من الجهاز، فهذا سيثبت أنني أخذتُ جهازك. |
Unuttuğu dosyayı bırakmak için Ron'a uğradım ve bana bir bilmece sordu. | Open Subtitles | يجب ان أمر ببيت رون من اجل الملف لقد قال لى مزحة |
Bulmak zorundayız Ilginç bir yol O dosyayı kurtarmak için. | Open Subtitles | سيكون علينا أن نجد طريقة مثيرة للاهتمام لتحرير هذا الملف. |
Üstelik tek bir dosyayı çözmek için gezegendeki her bilgisayarı kullansalar bile bu milyonlarca yıl alırdı. | TED | حتى لو أخذنا كل جهاز كمبيوتر على هذا الكوكب فقط لفك تشفير هذا الملف واحد، هذا سيحتاج ملايين الاعوام |
Önce dosyayı toparlayıp daha sonra af dilesem daha iyi olur. | Open Subtitles | ان اجمع القضية اولاً انت تعرف ؟ اطلب المغفره فيما بعد |
Savcı dosyayı yeniden açmak için resmin yeterli olmadığını düşünüyor. | Open Subtitles | المدعي العام لا يعتقد أن الرسمة تكفي لإعادة فتح القضية |
Orijinal dosyayı elde etmeye çalıştığınızda basitçe onu diziyorsunuz. | TED | فعندما كنا نحاول استعادة الملفات الأصلية، فإننا ببساطة كنا نستخدم التسلسل. |
Ben de varım. Bu, o dosyayı sonlandıracaksa sonuna kadar varım. | Open Subtitles | أنا معكم ، مادام الامر سيُقفل القضيّة أنا معكم حتى النهاية |
Son birkaç gün içinde birisi dosyayı almış mı diye görebilmek için şehir arşivlerindeki güvenlik kayıtlarının hepsini incelemeye çalıştık. | Open Subtitles | حاولنا تفقّد كلّ تسجيلات المراقبة في أرشيف المدينة لنرى... ما إن قام أيّ أحد بسرقة الملفّ خلال الأيّام القليلة الماضية. |
Her salak dosya odasından, her salak dosyayı toplamak ve komiteye göndermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد جمع كل ملف غبي من كل غرفة ملفات غبية وإرسالهم إلى اللجنة |
Bu sabah, kazadan sonra, birbirimize sigorta bilgilerimizi verirken dosyayı şey için kullandım, şey... | Open Subtitles | هذا الصباحِ ، بعد الحادثِ بجانبِ الطريقِ تبادلنا بطاقتى التأمين وأنا إستعملتُ حافظةَ الملفَ |
dosyayı alın ve ifadeleri okuyun. | Open Subtitles | فكل منكم يملك ملفاً كاملا للقضية لذا راجعوا أدق التفاصيل |
Sana link göndersem dosyayı açabilir misin? Dosya indirmeyi biliyor musun? | Open Subtitles | سأرسل لك رابطا , هل تستطيعين ان تفتحي المجلد وتنزلي الملف ؟ |
Dominguez hakkında dosyayı tamamlamam gerek. | Open Subtitles | انظر هنا أريد ملفا كاملا عن ادي دومينغيز |
dosyayı aldım, üzerinde biraz değişiklik yaptım, oynadım. Birçok versiyonunu yaptım. | TED | فأخذت ملفه وعدلته، و غيرته، ولعبت به -- وتوصلت إلى نسخٍ عديدة منه. |
Mahkemenin atadığı avukatı, tutuklama evrakında bir hata bulmuş, ve savcıya dosyayı mühürletmiş. | Open Subtitles | المحكمه عينت محامياً اكتشفت خطئاً في اوراق القبض عليه وجعل المدعي يغلق القضيه. |
İşte bu yüzden o dosyayı nereden aldığını ve içinde tam olarak ne olduğunu bilmem gerek. | Open Subtitles | مما يجعلني أريد أن أعرف من أين جئت بالملف ؟ وما الذي بداخله بالضبط |
dosyayı bize getirmek için çalışıyorlar. | Open Subtitles | هم يَعْملونَ على يَحْصلُ علينا ذلك الملفِ. |
Pekala, dosyayı okudum yalnız hastada daha başka bir izlenime kapıldım. | Open Subtitles | حسناً, قرأت ملفها, وما أسألكِ عنه أقرب لإنطباعك الخاص عن المريضة |